Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS 05426763032
sakirernas@gmail.com
KİŞİLİĞİN SERÜVENİ: KENDİNİ VAR ETME DAVRANIŞLARI
29/08/2017 KİŞİLİĞİN SERÜVENİ: KENDİNİ VAR ETME DAVRANIŞLARI İnsanoğlu kendini bilinci ve iradesi olmayan bir konumdan çıkarabilmesi için bireyin psikososyal bir varlık olma şemasının bir gerekliliği olan ya bir şeyleri yaratmalı, oluşturmalı ya da bir şeyleri ortadan kaldırmalı, yok etmesine bağlıdır. Bu kendini gösterme şekli sadece fiziksel bir şey değildir burada mesele sadece bir yeri kaplamak ve bulunduğu yere bir aidiyetlik vermesi değildir. Temelde bireyin özüne yönelik bir saldırı vardır ve bireyi öz benliğini muhafaza etme şekilleri ve yolları arar daima. Bireyin bu süreğen ve arka planda devam eden savaş halinde olma durumu; öz benliğine yönelik savaş açan kişi-olgu-durumlara karşı koymasını gerektiren bütün davranışlarını içerir. Bireyin fiziksel olarak kendini göstermesi; yürüyüşü, giyimi, hareketleri, saldırganlık davranışları, konuşması ve jest mimikleri; duygusal olarak: kendini değerli hissetmesi, rastlantısal olayları öz benliğin çekiciliğine bağlaması, kendini Tanrı’nın sevgili kulu olarak görmesi vb. bu savaşın arka plandaki oluşumlarıdır. Bireyin ilk yaşamsal döneminden başlayıp kendisini oluşturan-yaratan toplumun kültürüne maruz kalma durumuna göre yetişen bir birey kendini bu durumdan kurtarmak için iki yoldan birin seçmek zorunda kalır. Kuşkusuz bu seçimin özgürlük ve özgür irade ile yapıldığı varsayılamaz çünkü bebekliğinden yetişkinliğine kadar yetiştirilme-maruz kalma durumuna göre kişiliği şekillenir. Olumlu bir süreç atlatan bir birey doğal olarak bir şeyleri yaratmayı-oluşturmayı seçecek kuşkusuz çünkü onu yetiştiren bu toplumun fertleri olmayı yani bir aidiyet kurmayı ve bu topluma iyi bir birey olarak bir şeyler kazandırmayı doğal olarak koşullanmıştır. Bir bireyin kendini toplumda iyi izah edememesi kendini bir konuda kanıtlayamaması yani bir şeyleri öretememesi ve onu tüketici olmaya sevk eder. Bir bireyin yetiştirilme koşularının olumsuz olması durumundan birey kendi varlığını kanıtlayabilmek için toplum tarafından hoş görülen durumları, olguları, nesneleri yok etmeye çalışır. Bu durum fiziksel anlamındaki ortadan kaldırma yok etme dışında farklı olarak sosyal, duyusal ve psikolojik oluşumları da hedef alır. Toplumda kendini iyi ifade edemeyen bir birey içine kapanık, asosyal vb. çoğunlukla bir şeyleri yok etme taraftarıdır. Bu durum bir bireyin çevresi tarafından sözel istismara maruz kaldığı durumda bu duruma tepki verip yardım arayışları içerisine girmektense bu durumu kendi içerisinde içselleştirip kötü olarak yorumlayıp ve olumlu tarafları izole ederek yansıtır. Bu durum aslında yaşadığımızın kanıtı niteliğindedir çünkü kişi kendinin canlı olduğunu kanıtlayabilmesi için duyusal olarak bunu yansıtması gerekir. Bu eylemin duyusal yönü hayatın anlamını oluşturur, hayata bir tat yani yaşanmışlık katar. Yok etmeye yönelenler katiller... vs Eylemlerimizin altında yatan bu varoluşsal dayanak aslında bir savunma mekanizması gibi işler. Bu iki uç arasında kalan herşeyi bir nesnedir yani cansızdır. Örneğin vitrinleri süsleyen ve kimilerini büyüleyen kusursuz gibi görünen mankenler aslında birer nesnedir bu yüzden kimse onlara aşık olmaz. KİŞİLİĞİN SERÜVENİ: TANIMLAMA GEREĞİ ÜZERİNE Çevremize baktığımız zaman insanoğlunun dili keşfetmesinden bu yana etrafından olan bütün nesne ve canlılara ait bir tanımlanma olduğunu görürüz. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Kendi Olmanın Orijinal Otantikliği: Özbenlik, Özgüven ve Özfarkındalık - 13/01/2018 |
Bizi biz yapan şey nedir? Kişiliğimizi oluşturan oluşturan iki temel boyut var; biri kimine göre genetik mirasımızın bir hediyesi veya kimine göre bir vebası olan mizaç(huy), diğeri ise çevresel etmenlerin etkileşimiyle gelişen karakter. |
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık - 13/01/2018 |
Sosyal bir varlık olan insan kendi içindeki gizemi keşfedip ulaşma uğruna ilk olarak fizyolojik ihtiyaçlarını giderdikten sonra bir ferdi olduğu sosyokültürel yapıya |
Pazartesi sendromu nedir? - 11/01/2018 |
Kişi ekonomik kaygılarını mesai başlangıç günü olarak kabul edilen pazartesi günü Afrika’da her gün bir ceylan uyanır yaşamak için dünddn hızlı Koşmalı Afrika’danHer gün |
Pazartesi sendromu nedir? - 08/01/2018 |
pazartesi sendromu ile nasıl baş edebiliriz pazartesi sendromu danışma hattı 0544 724 36 50 kişi ekonomik kaygılarının mesai başlangıç günü olarak |
DUYGUSAL VE DÜŞÜNSEL ZİHNİN NÖROBİYOLOJİSİ - 11/09/2017 |
Kırsal bir yerleşim yerinde yaşayan bir kadın evlerinin yakınında kanadı kırılmış bir kartal yavrusunu bulur. Yavru kartalı evine götürüp tedavi ettirip normal yaşantısına devam eder. |
KİŞİLİĞİN SERÜVENİ: KARŞILIKSIZ SEVGİ - 29/08/2017 |
KİŞİLİĞİN SERÜVENİ: KARŞILIKSIZ SEVGİ İçimizde büyüttüğümüz, kelimelerin anlatmaya çaresiz ve yetersiz kaldığı Sevmelerimiz gerçekten karşılıksız mi? |
KİŞİLİĞİN SERÜVENİ: AŞK ÜZERİNE - 29/08/2017 |
Kişi duygusal bir telepatik frekansa bağlayınca nörotransmitter bir patlama meydana gelir. Kişi milyonlarca insan arasında birden birine yoğun bireysel olarak aşk duymaya başlar. Bireyci bu yoğun duygu sevgiliyi kimseyle paylaşılmayan kıyaslanmayan |
KİŞİLİĞİN SERÜVENİ: ANLAM ÜZERİNE - 29/08/2017 |
KİŞİLİĞİN SERÜVENİ: ANLAM ÜZERİNE İçerisinde bulunduğumuz biyopsikospirituel homeostazinde hayatımızda yer edinmiş küçük bir kayıp bizi kırılgan ve anlamsal bir boşluğa itiyor. |
KİŞİLİĞİN SERÜVENİ: ÖZ BENLİKLE BAŞ BAŞA KALMA ÜZERİNE - 29/08/2017 |
KİŞİLİĞİN SERÜVENİ: ÖZ BENLİKLE BAŞ BAŞA KALMA ÜZERİNE Bireyin toplumsal hayatından yaşamını sürdürdüğü çeşitli yerlerde bazen tek başına beklemek zorunda olduğu durumlar olabiliyor. |
Devamı |