Aile Evlilik Danismani Ayşegül Akgül
aysegulakgul@hotmail.com
Öfke Nöbetleri ve Sonuçları
04/03/2016 Öfke Nöbetleri ve Sonuçları Gün geçmiyor ki yeni bir kadına şiddet haberiyle üzülmeyelim, sarsılmayalım. Cinayetler, dayaklar, tacizler, tecavüzler, yaralama ve bıçaklama olayları... Ve bunları yapanlar da maalesef çoğu zaman ya kocalar, ya kardeşler, ya babalar, ya da sözde sevgililer... Kadın kısmı onların malı ya, hem severler, hem döverler... Geçenlerde bir danışanımın erkek kardeşi tarafından bıçaklandığını ve hastaneye kaldırıldığını duyunca beynimden vurulmuşa döndüm adeta... Kıza ayrı üzüldüm, oğlana ayrı, çocuklarından biri hastanede, biri hapishanede olan anneye ayrı... Kızcağız, annesiyle birlikte bana geldiğinde kardeşinin saldırgan ve anormal tutumlarından, kendisine defalarca şiddet uyguladığından bahsetmişti. Anneye oğlunun psikolojik açıdan ciddi boyutta rahatsız olduğunu ve acilen doktora götürülerek tedavi edilmesi gerektiğini söyleyerek uyardım. 'Kabul etmiyor. Ne yapayım?' dedi. Anne, maneviyatı kuvvetli muhterem bir insan. Ancak tek başına mücadele etmekten çok yorgun düşmüş bir kadın. Zira eşi, içki müptelası olumsuz bir baba örneği. Baba oğul evde çatışma yaşamışlar, eşiyle ve çocuklarıyla zamanında ilgilenmeyen baba, 'evlat katili olmamak için' fedakarlık (!) yapıp evi terk etmiş. Hadiseden sonra yakalanan ve tutuklanan genç, ne yaptığının farkında olmadığını, sürekli sesler duyduğunu söylemiş. Bunlar anlatılınca, dizi oyuncusu Orhan Şimşek geldi aklıma. Geçen sene babasıyla birlikte Adıyaman Menzil'e doğru giderlerken yolda tartıştıklarını ve daha sonra 'Babanı öldür!' diye bir ses duyduğunu, bunun üzerine babasını öldürdüğünü dile getirmiş verdiği ifadede. Daha önce kendisine bipolar bozukluk teşhisi konulan, fakat ilaçlarını kullanmayan Şimşek, hadiseden sonra sinir krizleri geçirerek defalarca intihara teşebbüs etmiş. O adamcağız için de çok üzülmüştüm. Allah tüm hastaların şifasını versin ve yardımcısı olsun. Ne kadar acı hadiseler!.. Geçen gün de bir psikolog, borderline (sınırda kişilik bozukluğu) hastalığında da büyük bir artış gözlemlediğini ifade ediyordu yazısında. Öfkelendiklerinde gözleri bir şeyi görmez diye özellikle belirtiyordu. Hakikaten de sık sık, eften püften sebeplerden, sinek öldürür gibi adam öldürenlerin haberlerini duyar olduk ne yazık ki... Herhangi bir ruh hastalığı olan kişi, bunun farkında olmaz çoğu zaman ve tedaviyi de haliyle kabul etmez. Bu durumda aileye çok büyük görev düşüyor. 'Tedaviyi kabul etmiyor. Ne yapayım?' deyip kestirip atmak ve duyarsız kalmak yerine mutlaka bir psikiyatriste veya uzman psikoloğa başvurmalı, durumu anlatmalı, hastayı tedaviye nasıl ikna edebileceği konusunda bilgi ve yardım almalı, işbirliği içinde hareket etmelidir. Aksi takdirde ortaya çıkan olumsuz durumlarda vebal hastadan ziyade yakınlarına ait olur. İlahiyatçı Sosyolog ve Aile Danışmanı (aysegulakgul@hotmail.com) |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |