Evlilik ve Aile danışmanı ara bulucu Şule Şişman 0533 373 81 23
sulesisman1971@gmail.com
SEN HIC OGUL EMZİRDİN Mİ KÖR KURŞUN?
10/09/2015 SEN HIC OGUL EMZİRDİN Mİ KÖR KURŞUN? evlilik terapisi https://www.facebook.com/evlilikterapisi Eledim eledim Hellık eledim. Aynalı beşikte canan Bebek beledim. Büyüttüm besledim Asker eyledim . Gitti de gelmedi canan Buna ne çare? Bir güzel simadır Aklımı alan Aşkın sevdasını canan Sineme saran Bizi kınamasın Ehli dil olan Gitti de gelmedi canan buna ne çare? Yandı ciğerim de canan Buna ne çare? Yürekte kanayan yaranın dışarıya sızan acısı bu satırlar.Ruhun yarası kolay kapanmaz.Yüzyıllar öncesinden kanayan bir ruhun akıttığı acı türkülerimizden yansır günümüze.Böyle bir türküyü dinlerken tüylerimiz diken diken olur .Evladını kaybetmiş bir annenin çaresizliğini, tüm zerrelerinizde yaşar,o anneyle beraber bebeği yeniden büyütür,kaybetmenin acısını iliklerinize kadar hissedersiniz. Evlat kaybetmek belki de dünyada bir insanın başına gelebilecek en zor şeydir .İnsanı öylesine derinden sarsar ki ;yaşanan acı genlere işlenir. Genetik bilimi ,bu alanda çalışmalar yapan , genlerin dağılımını ve bu gen frekanslarının nasıl korunduğununu ya da değiştiğini inceleyen bilim dalıdır.Toplumların gen havuzları incelendiğinde ,hastalık dağılımı ve sıklığını belirleyen çeşitli genetik ve evrensel faktörler arasında duygu durumlarının da genetiği etkilediği gözlenmiştir. Psikolojik stres sonucu gelişen olumsuz bilinç durumlarının genetik mutasyonu (değişimi,bozulmayı)artırdığı gözlenmiştir.(bknz.1)Psikolojik stres sonucu allostaz gelişir.Allostazın neden olduğu oksidasyon ise DNA nın yapısını bozarak genetik özellikleri etkiler. Bugünlerde yaşadığımız olaylarla toplumsal travmalarımız yeniden gündeme geliyor. Yaşanan her şehit cenazesi ,acılarımızın alt belleğimizden üst belleğimize taşınmasına neden oluyor.Günlük hayatımızın içine sızıp davranışlarımızı etkiliyor Agresifleşmek,streslenmek,depresyona girmek bu gibi durumlarda çok daha fazla görülüyor.Her an heryerde bir kavganın içinde bulabiliyorsunuz kendinizi.Otobüste ,minibüste çarşı pazarda insanlar adeta patlamaya hazır bombalar gibiler. Facebookta şu günlerde sıkça rastladığım bir fotoğraf var.Üzerinde ,ah Anadolu her yanın ağlayan ana dolu yazıyor.İşte tam da burada yatıyor anlatmak istediğim mesele.Acı Anadolu kadınının genlerine işlemiş adeta ve hala da işlemeye devam ediyor. Dünyanın her yerinde anne ,annedir.Fakat Anadolu kadını için evladın anlamı farklıdır.Kaybetme korkusu üzerine kurulu bir anneliktir bizimkisi.Biraz hastalıklı bir durum yani.Sebebsiz değil,genlerimize işlemiş yıllanmış acıların sonucu böyleyiz. Bu sebeble bağımlı çocuklar yetiştiriyoruz.Bu sebeble büyüdüğü evlendiği ,çoluk çocuğa karıştığı halde ergenlikten çıkamamış ön insanlarla dolu her yanımız. Bu sebeble, atarlı davranışlar ,kendinini ifade edememeler,dürtüsel hareketler….vb. Bunun için annelerimizi suçlamıyorum elbette.İnsan acıyı yazdı mı birkez genlerine,kolay kolay silemez izlerini.Torunları ,torunlarının torunları bile nasiplenir bu izlerden. Bir toplumu değiştirmek istiyorsanız işe kadınlardan başlamalısınız.Onlara değer vermeli ,iyi eğitmeli, saygınlık kazandırmalısınız.Anadolu annesi çocuk yetiştirirken yaptığı hatalarla toplumsal yapının şekillenmesindeki etkinin farkında olmayabilir . Hata yapmasına sebeb olan faktörler ortadan kaldırılmalıdır.Genetik yapısı itibarıyla zaten evladına aşırı hassasiyet gösteren kadınımızın hatalar yapmasına sebeb olmaktadır. Kız evlat olduğu için baba ocağında dışlanan ,gelin gittiği yerde horlanan ,kocası tarafından tartaklanan ,sosyalleşmesine izin verilmeyen yanlış dini bilgilerle toplumda ikinci sınıf insan muamelesi gören kadın ne yapar ?Tabi ki çocuğunun sevgisini abartır.Tutunacağı tek dal olarak görür.Yaşlılık güvencesi olarak görür.Bir gözünden diğerine sakınır .Böylesine anlam yüklenerek büyütülen bir çocuğun annesine bağımlı olmaması mümkün değildir.Anneden ayrı kalmak çocuğu strese sokar. Sonuç olarak ilk ayrılma sancısını yaşadığı okul,çocuk için kabusa dönüşür.Okulu okumayı sevmez .Sebeb belki de pedagoji kurallarına göre değil de Anadolu annesi kurallarına göre yetiştirilmesidir.Okul ,türk insanının ilk ayrılma deneyimidir ve ilk travmasıdır çünkü….Anneden ayrılmadır ,el bebek gül bebek olmaktan mahrum olmaktır.Bilinç altına işlenen bu travma ,okumakla arası iyi olmayan bir toplum oluşturur daha sonra.Daha sonrasını anlatmaya gerek yok.Manzara ortada.Her konuda kaos ,yozluk yobazlık,kalitesizlik ,karmaşa ,acı acı acı….. Artık şehit cenazesi görmek istemiyoruz diyoruz hepimiz.Yerden göğe kadar haklıyız.İstemiyoruz demekle olmuyor düzelmiyor hiç bir şey .Biz kadınlar elimizi taşın altına koymalıyız .Bilinçlenmeli ve toplumun bilinçlenmesi için eğitimin önemini evlatlarımızın kişiliğine kazımalıyız.Bilinçli kadınlar durdurabilir bu acıyı.Bilinçli türk ve kürt kadınları. Son söz evlat acısı kolay değildir. Allah yardımcı olsun şehit ailelerine .tüm Türkiyeye.. Şu can alıcı soruyla bitiriyorum satırlarımı SEN HİÇ OĞUL EMZİRDİN Mİ KÖR KURŞUN? #Evlilikterapi ve #Aileterapisti #ŞuleŞişman 0 505 767 58 85 7/24 #PsikolojiMerkezi |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ERGENLİK - 26/08/2015 |
ERGENLİK Ergenlık dönemi çocuklukla yetişkinlik arasındaki sürece verilen isimdir. |
umutluyum - 23/07/2015 |
Umutluyum , hayatın zor yollarını birlikte artık daha guvenli yuruyebılıyoruz ,dedı danışanım.İnce ince dokuduğumuz terapı surecı tamamlanmak üzereyd |
ZAHIDEM - 22/07/2015 |
Zahidem,kurbanın olam sallama beşik Beni geç yaşımda eyledin aşık |
Zahidem - 21/07/2015 |
Zahidem,kurbanın olam sallama beşik Beni geç yaşımda eyledin aşık Kadir Mevlam senden bir yar isterim Ağ buğday benizli zülfü dolaşık |
BAB - 22/06/2015 |
BAB Hayatımızda her zaman kapılar vardır. Kimi zaman sonuna kadar açılır kimi zaman ise sadece aralanır. Bazen de yüzümüze kapanır. Marmara Üniversitesi Haydarpaşa kampüsündeyim. |
BAB - 16/06/2015 |
Hayatımızda her zaman kapılar vardır.Kimi zaman sonuna kadar açılır kimi zaman ise sadece aralanır. |
IHLAMUR AĞACI Sokağın girişi - 16/06/2015 |
IHLAMUR AĞACI Sokağın girişinde enfes rayihalarla beni karşılayan ıhlamur ağacı bana hep babamı hatırlatır. Bu günlerde bize güzel kokularını cömertçe sunan bu ağacı diktiği günü |