İstanbul Yasam Kocu AYŞİM ÇULFA 0505 767 58 85
Aile İçi Şiddet ve Çocuk İstismarı
01/02/2015 Aile İçi Şiddet ve Çocuk İstismarı Aile, bircok toplum icin kutsal ve dokunulmaz, toplumsal düzenin temeli, üyeleri için de dış dünyanın tehlikelerinden sığınılan yerdir. Ancak her aile için bu özellikler geçerli olmayabilir. Aile içi şiddet, 1960'lardan itibaren tanımlanmaya başlayan, kadın hareketinin de etkisiyle görünürlük kazanan her toplumda, her sosyoekonomik düzeyde görülen çok ciddi bir problemdir. Ülkeler kendi hukuk sistemleri içinde aile içi şiddetin önlenilmesi için çeşitli düzenlemeler yapmaktadırlar. Aile içi siddet gerek özelliklerin belirlenmesi, risklerin tespit edilmesi ve önlenmesi, gerekse mağdurların ve faillerin rehabilitasyonu için gerekli müdahale yöntemlerinin gelistirilmesi amacıyla adli psikolojinin önemli bir diger arastırma ve uygulama alanıdır. Aile ici şiddet başlığı altında adli makamlara en sık yansıyan ve en yüksek oranda gerçekleşen kadına eşleri ve partnerleri tarafından uygulanan fiziksel şiddettir. Kadına yönelik şiddet, kimi zaman kadının ağır yaralanması veya ölümü ile sonuclanan cidfi bir problemdir. Kadina yönelik şiddet dışında, çocuklardan ebeveyne yönelik şiddet, yaşlı istismari ve çocuk istismarı da diger aile ici şiddet türleridir. Ev içi siddet olarak da kullanılan aile ici siddet kavramı , aile üyeleribve birlikte yaşayanlar arasında gerçekleşen fiziksel , cinsel, duygusal, ekonomik siddet bir kez ortaya çıktıginda tekrarlama olasılığı oldukca yuksektir. Şiddetin dozunun giderek tırmanıcı ozellik gösterdigi gorülmektedir. Faillerin antisosyal ozellikler gosterdigi, siklikla alkol ve maddevkotuye kullanimlarinin bulundugu bilinmektedir. Bu alanda ayrica ele alinan cok onemli bir arastirma alani da cocuk istismaridir. Cocuk istismari, Dunya saglik orgutu tarafindan șu șekilde tanimlanmaktadir: cocugun sagligini, fiziksel gelisimini gelişimini, psikososyal gelișimini olumsuz etkileyen bir yetișkin, toplumu veya ülkesi tarafından, bilerek veya bilmeyerek yapılan davranıșlar çocuk istismarı olarak kabul edilir. Bu tanım, çocuğun istismar olarak algılamadığı veya yetișkininin de istismar olarak kabul etmediği eylemleri de kapsamaktadır. Polat'a göre (Polat, 1997, sf37): "0 -18 yaş grubundaki çocuğun kendisine bakmakla yükümlü kişi veya kişiler tarafından zarar verici olan, kaza dışı ve önlenebilir, çocuğun fiziksel ve psiko -sosyal gelişimini engelleyen, gerçekleştiği toplumun kültür değerleri dışında kalan ve uzmanlar tarafından istismar kabul edilen bir davranışa maruz kalması çocuk istismarı ve/veya ihmalidir." Çocuk istismarı ve ihmalinin türleri: fiziksel istismar, cinsel istismar, duygusal istismar ve ihmaldir. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye göre 18 yaşın altındaki bireyler çocuk olarak kabul edilir. Çocuğa bakmakla yükümlü, üzerinde otorite sahibi kişiler tarafından kötü muamelede bulunulması ve sağlık, eğilim, beslenme, barınma ihtiyaçlarının ihmal edilmesi ileride ciddi psikolojik sıkıntı ve bozukluklara yol açabilir. Özellikle istismar aile içinde gerçekleşirse sonuçları çok daha ağır olmaktadır. Çocuk istismarı hakkında elde edilen ıransal rakamların hiçbir zaman gerçeği yansıtmadığı bilinmektedir. Bu ciddi mesele çoğu zaman aile içinde gizli kalmakta, mağdurlar da çeşitli psikolojik dinamikler ve yaşadıkları travmanın özelliklerinden dolayı istismarı açıklayamamaktadır. Özellikle cinsel istismar söz konusu olduğunda vakalardan adli veya tıbbi bir kriz ortaya çıkmadığı taktirde ancak yıllar sonra mağdurların nadiren açıklamalarıyla haberdar olunmaktadır. Cinsel istismarda çocuğun rızasından söz edilemez. Çocuk, tanım itibariyle cinsel eylemin anlam ve sonuçlarını tam olarak anlayarak kavrayarak parçası olamaz. Kız çocuklar daha sık cinsel istismar mağduru olmakla birlikte, erkek çocukların da mağdur olmaları söz konusudur. Aile içinde gerçekleşen cinsel istismar eylemlerine ensest adı verilir. Ensest tanımı için kan bağı aranmaz. Cinsel istismar eylemini gerçekleştirenlerin özelliklerinin belirlenmesi de adli psikolojinin alanına girmektedir. Bu grubun içinde bir kısım pedofili adlı bir tür cinsel sapma (parafili) bozukluğuna sahiptirler. Bu kişilerin tedavisinde de adli psikologlar çalışırlar. Cinsel istismar vakaları yargıya yansıdığında çoğu zaman mağdurlar yaşadıklarını tekrar tekrar anlatmak ve zorlu mahkeme sürecinden geçmek durumunda kalırlar ve bundan dolayı tekrar travma yaşamaları olasıdır. Gerçek çocuklarının ifadelerinin alınmasının özel teknikler gerektirmesi, ve genel olarak istismar mağduğu çocuğun travmatize olmuş olnasından dolayı bu çocuklarla görüşme özel eğitimli psikologlar tarafından gerçekleştirilmelidir. Bu şekilde, çocuğun yargı sürecinde tekrar travma yaşamasının da önlenmesine çalışılabilir. İstismar mağduru çocuğun korunması ile ilgili kararlarının alınmasında da adli psikologların uzman görüşü önem taşır. (Akdaş Atamer, 2005; Howitt,2006,Bartol ve Bartol,2008) |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar? - 19/01/2019 |
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları ile İlgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar? |
Bir insan kendini nasıl sever?Kendini sevmek, insanın kendini bir şekilde ödüllendirmesi ile mi olur - 27/02/2016 |
Bir insan kendini nasıl sever? Kendini sevmek, insanın kendini bir şekilde ödüllendirmesi ile mi olur? Kendini sevmek nasıl olur?” |
SINAV KAYGISI VE BELİRTİLERİ NELERDİR? - 19/02/2016 |
Sınav yaklaştıkça uyku tutmuyor, sınava girerken eliniz ayağınız titreyip soğuk terler dökmeye başlıyorsanız, bir de sınavda beyniniz zonkluyorsa ve soruları heyecandan okuyamıyorsanız yoğun bir sınav kaygınız var demektir. |
ÇOCUK NE YAŞIYORSA ONU ÖĞRENİR - 17/05/2015 |
Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse, Kınama ve ayıplamayı öğrenir. Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse, Kavga etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa, Sıkılıp utanmayı öğrenir. Eğer bir çocuk sürekli utanç duygusuyla eğitilmişse |
MUTLULUĞUNUZ İÇİN - 11/04/2015 |
mutluluk,motivasyon ve inanç |
MOBING (PSİKOLOJİK ŞIDDET) - 07/04/2015 |
MOBING (PSİKOLOJİK ŞIDDET) |
‘AŞK’TA TÜKENMİŞLİK - 25/03/2015 |
Her türlü alanda daha aza razı olmak, idare etmek, kendimizi arka plana atmak bilinç dışımızda derin bir yaranın ve suçluluk duygusunun belirtisidir. Ve bu duyguyu temizlemezseniz, gün geçtikçe maddi olarak da derinlere gömülürsünüz, aşağılara çekili |
Sevgi Eksikliği Çocuklara Akla Gelmeyen Zararlar Veriyor - 22/03/2015 |
Sevgi Eksikliği Çocuklara Akla Gelmeyen Zararlar Veriyor |
BİLİSSEL ÇARPITMALAR (2) AŞIRI GENELLEME - 11/03/2015 |
Reddedilmenin acısı, neredeyse her zaman, aşırı genellemeden kaynaklanır. Gerçeklerle aşırı genelleme olmaksızın bir yüzleşme, geçici olarak hayal kırıklığı yaratsa da, ciddi bir rahatsızlığa yol açmaz. |
Devamı |