30/12/2014
Enürezis nedir, nasıl bir sorundur?,Enürezise ait altta yatan nedenler nelerdir?ENÜREZİS
Enürezis nedir, nasıl bir sorundur?
Kızlarda beş, erkeklerde altı yaşını geçmiş olmasına rağmen, bir çocuğun gece uykuda yatağını ıslatması, tıp dilinde “enurezis”, halk dilinde ise “yatak ıslatma” olarak adlandırılan bir problemdir. Yatak ıslatma, insanlık tarihinde kayıtları bulunan en eski sağlık problemlerinden biridir. lır. İlginç olarak, 18-64 yaş arası sağlıklı erişkinlerin istatistiksel verilere bakıldığında %0.5-1’i düzenli olarak yataklarını ıslattıklarını göstermektedir. Dolayısıyla enurezis, sınırlı ölçüde de olsa erişkin nüfusu da ilgilendiren bir sağlık problemi, aynı zamanda bir toplumsal problemdir.
Enürezise ait altta yatan nedenler nelerdir?
1.Genetik: Anne, baba, her ikisi veya kardeşlerde enurezis olması
2.Merkezi sinir sisteminde olgunlaşmanın gecikmesi sonucu, uykuda idrar kesesi kasılmalarının baskılanamaması
3.Uyanma bozukluğu: Uykuda dolu mesanenin algılanıp uyanılmasında güçlük
4.Normal bireylerde gece boyunca böbreklerden idrar yapımını azaltan bir hormonun (ADH), enüretiklerde yetersiz salgılanıp, uyku sırasındaki idrar üretim miktarının artması
5.Sınırlı bir kısım olguda ise psikolojik faktörler.
6 – Enürezise yol açan fizyolojik – organik nedenler nelerdir?
Fonksiyonel sebepleri tekrar sayalım. Genel olarak yatak ıslatan çocuklarda bir genetik (irsi) yatkınlık söz konusudur. Beraberinde ise; ADH hormonunun (beyinden salgılanan bir madde) görece eksikliği nedeniyle böbreklerin gece boyunca çok idrar üretmesi, uyanma bozukluğu, uyku sırasında idrar torbası kapasitesinin yetersizliği ve aşırı kasılmalar yapması gibi fonksiyonel sebeplerden biri veya birkaçı bulunabilir. Yatak ıslatmaların çoğunda bu nedenlerin etkin olduğu söylenebilir.
7–Bu çocuklarda altta yatan başka ne gibi nedenler olabilir?
Yatak ıslatmanın nadir görülen diğer sebepleri arasında; kronik bademcik iltihabı veya geniz etine bağlı üst solunum yolu tıkanıklığı, allerji, parazitler, kronik kabızlık ve idrar yolu iltihapları sayılabilir.
8–Hangi çocuklarda daha sık görülüyor? Bu çocukların ortak özellikleri nelerdir?
Hemen bütün yatak ıslatan çocukların ebeveynleri, çocuklarının çok derin uyuduğunu, hatta yanında top patlasa uyanmayacağını ifade ederler. Gerçekten de yapılan bilimsel çalışmalar bu bilgiyi desteklemiştir. Ayrıca, dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar ile, horlayan çocuklarda enurezis daha sık görülmektedir.
9 – Yaşam Kalitesi, Ekonomik yoksulluk vs gibi dışsal etmenlerin rolü var mı?
Evet çevresel etkenlerin etkisi var. Sosyokültürel seviyesi düşük topluluklarda, çok çocuklu ailelerde, düşük gelir gruplarında enurezis daha sık görülür.
Ayrıca, çocukların gün boyu okulda az sıvı alıp çok terleyerek su kaybetmelerinden sonra, akşama doğru eve gelince içtikleri sıvı miktarını kısa sürede artırmaları ve özellikle akşam saatlerinde çok sıvı almaları birçok yatak ıslatma olayının temel faktörüdür. Sadece buna yönelik bir yaşam tarzı değişikliği bile birçok çocukta enurezisi önleyebilir.
10 – Genetik yatkınlık bu çocuklar için bir risk faktörü. Peki genetik geçiş anne – babadan başka büyükanne büyükbaba gibi bir önceki nesilden söz konusu olur mu?
Enurezisin kalıtımsal faktörlerden etkilendiği uzun yıllardan beri bilinmektedir. Bu alanda yapılmış ikiz kardeş çalışmaları ve birçok soy araştırması mevcuttur. Bunlardan edinilen bilgilere göre; ana-babadan her ikisi enüretik olduğunda çocuklarda %77, yalnız biri enüretik olduğunda %44, hiçbirinde yatak ıslatma öyküsü olmadığında ise %15 oranında enürezis ihtimali bulunmaktadır.
Birçok genetik geçişli hastalıkta olduğu gibi, yatak ıslatma da dede, büyükanne, amca, dayı, teyze, kardeşler gibi değişik yakınlıktaki akrabalardan geçebilir.
11- Enürezisin yol açtığı psikososyal sorunlar neler? Hem çocuğun hem de ailenin yaşadığı sıkıntılar neler?
Enurezis zamanında tedavi edilmeyip, çocuğun bu olayı dert etmeye başlamasından sonraya bırakılırsa, özgüven kaybı, benlik saygısında azalma, içine kapanma, sosyal izolasyon, başarıda düşüş, depresif eğilimler, suçluluk duygusu gibi oldukça ciddi psikososyal sorunlar ortaya çıkabilir.
Çocuk, birçok akranının yaptığı gibi arkadaşlarında kalmak, kampa veya okul gezisine gitmek, akrabalarda yatmak ister ama korkusundan ve utancından bunları yapamaz. Giderek yatak ıslatma bir fobiye dönüşebilir.
12 – Enürezise eşlik eden diğer sorunlar – hastalıklar nelerdir?
Kabızlık, birçok okul çağı çocuğunda, özellikle kızlarda sık görülür. Ancak, kabızlıkla yatak ıslatmanın veya gündüz önünü ıslatmanın birlikteliği daha sıktır. Birçok enurezis olgusu, sadece kabızlığı düzeltilerek bile tedavi edilebilir. Yatak ıslatan çocukların bir kısmında gündüz fark etmeden veya engel olamayarak önünü/çamaşırını ıslatma da söz konusudur. Bu çocuklarda durum daha ciddidir ve öncelikle ele alınmalıdır.
13 – Bu çocukları aynı zamanda uyku sorunu olan çocuklar olarak mı değerlendirmeli?
Gece uyurken idrar torbaları dolan ve yatağa kaçırmak üzere olan çocuklar, eğer uyanabilirse yatağı ıslatmaz ve tuvalete gider. Bir çocuk gece yatağını ıslatıyorsa, şu veya bu oranda bir uyanma güçlüğü/bozukluğu var demektir.
Başka bir ifadeyle, yatak ıslatan çocukların uyanma eşiği akranlarına göre yüksektir.
14 – Bu sorunu yaşayan çocuk öncelikle hangi uzmana götürülmeli? Teşhis ve tedavide nasıl bir yol izlenmeli?
Enurezisli bir çocuk öncelikle üroloji uzmanına götürülmelidir. Yatak ıslatma, çocuk ve aile için bir sorun olmaya başladığında tedavinin zamanı gelmiş demektir. Ancak, bu, beş yaşından daha önce olmamalıdır. Enurezis tanısını koyup, daha ciddi işeme bozukluklarından ayırt etmek için, konunun uzmanı bir ürolog tarafından:
a) Ayrıntılı bir hastalık öyküsü alınıp sorgulama yapılması
b) İşeme-dışkılama çizelgesi tutulması
c) Genişletilmiş fiziksel muayene
d) Tam idrar tahlili yapılması genellikle yeterlidir.
Bu basamaklardan sonra, hastalığın “saf gece yatak ıslatma” problemi olduğuna karar verilirse, tedavi aşamasına geçilir. Eğer, üroloji uzmanınca, hadisenin daha kompleks ve etraflı bir problem olduğuna karar verilirse, ileri tanı yöntemlerine başvurularak daha ayrıntılı tetkikler uygulanır.
Enurezis tedavisinde ilk ve en önemli adım, çocuğun tedaviye motive edilmesidir. Bunu sağlamak için de, çocukla sıcak bir ilişki kurmak, ailenin anlayış ve desteğini sağlamak, problemin çözüleceğine dair güven vermek ve çocuktaki suçluluk duygusunu gidermek gereklidir.
15 – Sorun tedavi edilmezse hangi kalıcı sorunlara – hastalıklara yol açar?
Yatak ıslatma zamanında tedavi edilmezse, fiziksel bozukluklardan ziyade psikososyal sorunlara yol açar. Bunların başlıcaları; özgüven kaybı, benlik saygısında azalma, içine kapanma, sosyal izolasyon, başarıda düşüş olup, yaş ilerledikçe daha da belirgin hale gelir. Aile ve iş başarısını da olumsuz etkiler.
16 – Çocuklarda tuvalet eğitimine erken başlanmasının ya da yanlış tuvalet eğitimi verilmesinin bu soruna bir etkisi var mı?
Çok erken ve baskıcı tuvalet eğitiminin yatak ıslatma ve idrar kaçırmada rolü olduğu savunulmaktadır. Özellikle, çocuklara idrar tutmaya alışacağı zannıyla ceza ve baskı uygulamak son derece sakıncalıdır.
17 – Ailelerin en sık yaptığı yanlışlar neler? Anne babalar bu tür bir sorun yaşayan çocuğuna nasıl yaklaşmalı?
Öncelikli olarak bilinmelidir ki, enurezisi kısa sürede kökünden kazıyacak mucizevi bir tedavi metodu yoktur. İlgi, sabır, anlayış ve tedavi eden doktor ile aile ve çocuk arasındaki koordinasyon başarının püf noktasıdır.
Hiç su içirmemek ve gece rastgele saatlerde çocuğu uyandırmak, hastalığı tedavi etmez, sadece yatağın o gecelerde kuru kalmasını sağlar. Bunun yerine ödüllendirme, teşvik, motivasyon ile çocuğa destek olup, çok zaman kaybetmeden bir üroloji uzmanına götürmek gerekir.
Yatak ıslatma, ceza ile tedavi edilemez. Tam aksine cezalandırma, ters etki yaratabileceği gibi, çocuğun özgüven ve direncini de kırıp psikolojik sorunlara neden olabilir. Buna rağmen, ailelerin seyrek olmayarak cezalandırma uyguladıkları bilinmektedir.
18 – Bu sorunla ilgili doğru bilinen yanlışlar var mı? Varsa neler?
Birçok aile, çocuğun yatağını tembellikten ıslattığına veya psikolojik kökenli olduğuna inanır. Bunlar yanlıştır. Gece, çocukları rastgele saatlerde kaldırıp çişe tutarak hastalığın geçeceği sanılır, bu da yanlıştır.
Ayrıca yaygın bir düşünce de, sünnet, ilk adet görme, askere gitme gibi olaylarla yatak ıslatmanın kesileceği hurafesidir. Enurezis ile ilgili halkımızdaki en yaygın yanlış inanç, tedavinin kısırlık yapacağıdır. Hiçbir tedavi metodunun, uzaktan yakından kısırlıkla ilişkisi yoktur. Bu yanlış inanış, birçok çocuğu tedaviden mahrum bırakmaktadır.
19 – Motivasyon tedavisi nedir? Nasıl uygulanır, tedavideki yeri nedir?
Motivasyon tedavisinde, çocuğa ıslak ve kuru gecelerini takvimde işaretletip kuru geceler için ödüllendirme şeklindeki önlemler paketi uygulanır.
Bundan önce, çocuğun tedaviye motivasyonunu değerlendirmek gereklidir. “Geceleri kuru kalmak ister misin?” sorusu, bu amaçla kullanılabilir. Gün boyu düzenli sıvı alımı ve işeme alışkanlığının önemi üzerinde durmak da tedavinin ilk ve vazgeçilmez basamaklarındandır.
20 – Günümüz tedavi yöntemleriyle sorunun çözümü ne oranda sağlanmaktadır – tedavi başarısı nedir?
Günümüzde yatak ıslatma eskiye göre daha kolay tedavi edilebilmektedir. Bugüne kadar birçok metodun başarısı iddia edilmişse de, bugün için genellikle
a) Davranış değiştirme tedavisi
b) İlaç tedavisi
c) İkisinin kombinasyonu seçeneklerinden biri uygulanır.
Davranış değiştirme metodunda, mesane egzersizleri, yatmadan bir buçuk saat öncesinden sıvı alınmaması, alt ıslatmanın gerçekleşmediği gecelerde ödüllendirme, motivasyon ve beraberinde “alarm tedavisi” dediğimiz yatak ıslatılırken çalarak çocuğu uyandıran bir zil sistemi kullanılır. Ailenin katılımını ve uzun süren ısrarlı bir tedaviyi gerektirir. Herhangi bir zarar ve yan etkisi yoktur. İlaç tedavisinde, bu çocuklarda eksik olan bir maddeyi yerine koyma amacıyla verilen haplar veya dilaltı tabletleriyle, idrar torbasının çalışmasını değiştiren bazı ilaçlar ürolog gözetiminde kullanılabilir. Doğru kullanıldığında, ilaçların çok önemli veya tehlikeli bir yan etkisi yoktur.
Dilaltı tabletlerinin avantajı hem kullanım kolaylığı, hem de çok hızla etkinin görülmesidir. Özellikle, çocuğun ev dışında yatacağı durumlarda çok ideal bir seçenek olarak öne çıkar. Bu tür ilaçlarla, yatak ıslatan hastaların yaklaşık üçte ikisi başarıyla tedavi edilebilir.
Yeterli süre ve doğru yöntemle tedavi edilirse, yatak ıslatma, her çocukta değişen bir periyoddan sonra yok olacaktır. Tedavi kesilince hemen nüks ile karşılaşılırsa, ya aynı yöntemle ya da metod değiştirerek bir süre daha tedavi uygulanır. Birkaç aya varan bir müddetle, tedavisiz kuru kalma haline ulaşılırsa, artık bir daha tekrarlama ihtimali yok denecek kadar azdır.
Her hastalıkta olduğu gibi, yatak ıslatma probleminde de, “hastalık yok, hasta var” prensibi uygulanıp, kişiye özgü, zamanında ve aktif bir tedavi yaklaşımıyla kuru geceler ve mutlu bireyler sağlamak mümkün olacaktır. Bu sebeple mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
Enürezis nedir, nasıl bir sorundur?,Enürezise ait altta yatan nedenler nelerdir?