Bizden online teklif iste724 Psikoloji
Ekrem Çulfa, istanbul, Üsküdar, Kadıköy, Acıbadem, Psikolojik Danışmanlık Merkezi, Telefonu, 0533 373 81 23 ,pedagog ile ilgili aramalar, pedagog tavsiye, pedagog istanbul, pedagog anadolu yakası, pedagog devlet hastanesi, pedagog ücretleri, pedagog bölümü, pedagog nedir ne yapar, pedagog gülten, pedagog, Acıbadem Psikolojik Danışmanlık www.acibadempsikolojikdanismanlik.com/ 0533 373 81 23 Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan ...
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/724PsikolojikDanismanlikMerkezleri
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Randevu Tel: +90 505 767 58 85
                      +90 533 373 81 23

Psikolojik Danışmanlık
İstanbul, Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Pendik, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy'de Şubelerimiz vardır.
Psikoterapi
Bebek, Çocuk ve Ergen, Evlilik, Aile, Cinsel Terapi Hizmetleri Vermekteyiz.
Koçluk ve Rehberlik
Yaşam - Aile - Kariyer - Sporcu - Öğrenci - Eğitim - İlişki - Yönetici ve Finansman Koçlukları Vermekteyiz.
Eğitimlerimiz
Aile Okulu - Evlilik Okulu - Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik ve Evlilik Öncesi Eğitimleri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi26
Bugün Toplam437
Toplam Ziyaret596756
Üyelik Girişi
Anket
Cinsel Terapiste Gitme Zamanı Geldi mi?
İçeriği ile beraber -25 yıllık bu Psikoloji sitesi-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
İçeriği ile beraber
-15 yıllık bu site-satılık Fiyatı
10.000 Dolar
Önerilen Psikoloji Siteleri Linkleri
Takvim
Saat
Hava Durumu
İçeriği ile beraber -25 yıllık bu site-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
Jenerik isime sahip, içeriği güçlü
-15 yıllık bu site-satılıktır.

Fiyatı: 10.000 Dolar


Uzm Klinik Psikolog Sabiha IŞIK 05301221102
sabihaisik@outlook.com
Özel öğrenme güçlüğü (Disleksi)
05/04/2022

Özel öğrenme güçlüğü (Disleksi)

Akademik başarısızlık, okulda uyum ve davranış sorunları çocuk psikologlarına en çok başvuru nedenlerinden birdir. Bu tür başvurularda mutlaka özel öğrenme güçlüğü akılda tutulmalı ve değerlendirilmelidir. Özel öğrenme güçlüğü, dinleme, düşünme, anlama, düşünme, okuma, yazma, matematik becerilerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlükleri olan, kendini idare etme, sosyal olarak algılama ve etkileşim sorunları olan, yaşına ve zekasına uygun okul başarısı göstermeyen bireylerdeki durumu tanımlar. Biz özel öğrenme güçlüğü yani disleksiyi de DSM tanı ölçütlerine göre sınıflıyoruz. DSM tanı ölçütlerine göre; zekası normal olmasına karşı kişinin okuma, yazma, anlama, akıl yürütme gibi ayrıca matematiksel alanlarda güçlük çekmeleri ve gerekli girişimlere karşı bunun hala sürüyor olmasını şart koşar. Yine okul becerileri, kişisel uygulanan başarı ölçümleri ve klinik değerlendirmelerde yaşına göre beklenenin altında bir performans göstermesi gerekmektedir. Yine 17 yaş üstünde işlevsel belirgin öğrenim güçlükleri de değerlendirilmelidir ve tabii ki öğrenmeyi zorlaştıran diğer nedenler ortadan kaldırılmalıdır.

Biz özel öğrenme güçlüğünü tipleri

-Okuma bozukluğu ile giden grup var. Bunlar doğru okuma, okuma hızı, akıcılık, okuduğunu anlamada sorun yaşarlar.

-Yazılı anlatım bozukluğu ile giden özel öğrenme güçlüğü, daha çok harf yazma ve harf söyleme, dil bilgisi, yazılı anlatım ve düzen konusunda zorluk çekerler.

-Matematiksel bozuklukla giden özel öğrenme güçlüğünde ise, kişinin sayı algısı, doğru hesaplaması, sayıları eşlemesinde sorun yaşanır.

Disleksinin sıklık ve yaygınlığı

Bütün öğrenme bozukluğu olgularının yaklaşık %80’ini oluşturmaktadır.  Toplumda görülme oranı da sanıldığından fazla %5-18 arasında değişir ama sıklık bazen ülkelere göre farklılık gösterir. Aritmetik bozukluk ise daha az görülür. Yaklaşık %1 oranında. Yine farklı ülkelerde farklı sonuçlar elde edilebilir. Yazılı anlatım bozukluğu sıklıkla diğer öğrenme bozuklukları ile birlikte gösterilir ve okul çağı çocuklarında görülme oranı %4’tür.

Disleksinin nedenleri

Çeşitli genetik ve çevresel etmenler ile biyolojik temele dayalı işlevsel bir bozukluk olduğu bilinmektedir. Bu işlevsel bozukluk konuşma, okuma, yazma ya da aritmetik beceriler için gerekli olan bilişsel becerilerin gelişmesinde gecikmeye ya da sapmaya neden olur. Doğum öncesi yetersiz beslenme, enfeksiyonlar, annenin sigara ya da ilaç kullanması, doğum sırasında oluşan zorluklar, bebeğin bir süre oksijensiz kalması, doğum sonrasında uzamış sarılık, travmalar, enfeksiyonlar çevresel nedenler olarak bilinmektedir. Genetik özelliklere baktığımız zaman dislektik anne babanın olması çocukta okuma yazma bozukluğu için en önemli risk etkenidir. Erkek çocuklarda kız çocuklardan daha fazla görülür genetik etkenler. Bu oranlar ailesinde herhangi bir disleksi öyküsü olmayan popülasyondan daha yüksektir. Bazı dişlektik kişilerde santral sinir sisteminde bazı bozukluklar vardır. Dislektik bireylere yapılan MR çalışmalarında temporal loblarda belli bozukluklar saptanmıştır.

Disleksinin özel bir ruhsal bir görünümü yoktur. Bu çocuklar ruhsal açıdan birbirlerinden çok farklı klinik görünümler oluşturabilirler.

Okuma, yazma ya da aritmetik becerilerine ilişkin belirtileri, öğrenme süreçlerine ilişkin özgün belirtileri ve eşlik eden belirtileri klinikte değerlendiriyoruz.

Okuma becerisine baktığımız zaman bu çocuklarda okuma hızı ve niteliği yaşıtlarından geridir. Kelimeleri hecelerken ve ayırırken zorluk çekerler. Harf ses uyumu gelişmemiştir. Yani harflerin seslerini öğrenmek, şekli ile ses arasında bir bağlantı kurmak zordur. Yine bu çocuklar okuduğunu anlamakta zorlanır, başkalarının okuduklarını daha iyi anlarlar.

Yazma becerileri değerlendirildiğinde, yazma hızı yaşıtlarına göre yavaştır ve yaşıtlarından daha kötü, daha bozuk bir yazı ile yazarlar. Söylenenleri ya da tahtada yazanları kağıda aktarmakta zorluk çekerler. Bazı harfleri ters yazarlar. Bazı rakamları karıştırırlar. Özellikle 2 ve 5 gibi, b - d gibi. Yazarken bazı harfleri atlamakta disleksi bozukluğu belirtisidir. Yine sınıf düzeyine göre büyük harf küçük harf karıştırma, noktalama işaretleri ve dil bilgisi kurallarını karşıtırma, yazıyı ve heceyi bölmede zorluk, kelimelerin aralarında boşluk bırakmama ya da kelimeyi bölerek yazma gibi yazma bozuklukları sık olarak görülür.

Aritmetik beceriler değerlendirildiği zaman da dört işlemi yaparken zayıftırlar. Parmak sayarlar. Yanlış yaparlar. Problemi çözüme götürecek olan işleme bir türlü karar veremezler. Sayı kavramını anlamada da güçlükleri vardır. 5 mi 2 mi daha büyük gibi sorulara düşünmeden karar vermekte zorlanırlar. Bazı matematik sembolleri öğrenmekte de zorlanırlar ve karıştırırlar. Sınıf düzeyine göre çarpım tablosunu ezberleme ve öğrenmede geri kalırlar.

Disleksisi olan çocuklarda işitsel ayırıştırma yeteneği zayıftır. Harf ve sayıları yanlış duyar karıştırırlar. Bavulu davul gibi anlama gibi.

Yine bu çocukların işitsel bellekleri zayıftır. Yönergeleri anlamakta zorluk çekerler, özellikle de peş peşe verilen yönergeleri takip edemezler. Aynı anda birden fazla işitsel uyaran verildiğinde de duymazlar. Örneğin tv izlerken seslenildiğini ya da kapının çaldığını fark etmeyebilirler.

Yine dislekside sıraya koymada bozukluk görüyoruz. Bir öyküyü anlatırken başını sonunu karıştırma, sayı ve harfleri düzenlemekte zorlanma görülür. Alfabeyi söylemek, rakamları saymak, ayları, haftaları sıralı saymakta zorluk çeker ya da yanlış hatırlarlar.

Dislekside başka görülen sorunlardan biri de düzenleme ve organize olmadır. Yazarken sayfaları düzenleyemezler. Aralarda boşluk bırakırlar. Defter kitap gibi şeyler yıpranmış yırtılmıştır. Sık olarak eşyalarını kaybederler. Odaları sürekli olarak dağınıktır.

Bellek bozuklukları da önemli sorunlardan bir tanesidir. Özellikle de kısa süreli bellek bozukluğu görülür. Yani öğrendiği şeyleri hemen unutur ve ezberlemekte zorluk çekerler. Kısa süreli bellek bozukluğu öğrenme bozukluklarında daha sık görülür. Hem işitsel hem de görsel olanda kısa süreli bellek bozukluğu vardır.

Sözel alanda, kendiliğinden konuşmaya başlamakta ya da soru yöneltildiğinde o soruya uygun cevabı vermekte güçlük görülür. Soyut kavramları anlatmakta zorluk vardır. Duygu ve düşünceleri anlamakta zorluk çekerler.

Bazı harflerin ve seslerin telaffuzunda bozukluk Olabilir.  Özellikle ş – t gibi.

Oryantasyon alanındaki bozuklukları da yön bulma sorunlarına yol açar.  Sağ ve sol ayrımında zorlanırlar.

Zaman kavramında karışıklık vardır. Yani önce sonra, dün yarın gibi. Bütün bunlar saat öğrenmedeki zorlukla da ortaya çıkabilir. Saati bir türlü diğer yaşıtları gibi öğrenemezler.

İşaret sözcüklerinin karıştırılması yani orda, burada gibi görülebilir.

Disleksinin sosyal ve duygusal davranışlara yansıması

Düşünmeden davranma, sözel olmayan sosyal kuralları kavramada güçlük, eleştirilere ve engellenmeye karşı aşırı tepkiler, yargılama yeteneğinde zayıflık olması, ilişki sürdürmede zorluk, düşük benlik saygısı, kişiler arası ilişkilerde zayıflık, iyi ilişki kuramama, çekinme, aşırı kaygı, depresyon ve motivasyon eksikliği sık görülür. Bazen de dışa yönelik bulgular fazla olur. Hırçınlık, huzursuzluk, saldırganlık gibi aşırı hareketli kurallara uymayan, okul ve arkadaşları ile ilişki sorunları olan çocuklar olabilirler.

Özel öğrenme güçlüğü eğer tedavi edilmez ise erişkin dönemde de devam eder. İleriki yaşlarda da okuma ve yazmada güçlük, hızlı okuyamama, hatasız yazamama, okuduğu yeri yeniden okuma ihtiyacı hissetme, ezberleme güçlüğü, sıralama güçlüğü ve yönergeleri izlemede zorluk devam eder. Yine erişkin dönemde konuşma ve ifade güçlükleri, el ve göz koordinasyonunda güçlükler, organizasyonda güçlükler, randevuları kaçırma, dağınıklık, plan yapamama ve duygusal olarak kolay öfkelenme, sıkılma, kaygılanma gibi belirtiler bu dönemde de devam edebilir.

Dislekside nasıl tanı koyulur?

Belirgin bir klinik tablo olmadığında öncelikle bu bulgudan şüphelenilmesi gereklidir. Bu saydığımız bulgular benzer şekilde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda da sıklıkla görülebilen bulgulardır. Özel öğrenme bozukluğu doğuştan gelen bir durumdur. Sonradan ortaya çıkmaz. Ancak bazı hastalıklar özel öğrenme bozukluğuna benzer belirtilere neden olabilirler. Yine özel öğrenme güçlüğü tıbbi bir sorunun ikincil sonucu olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle tanı için bir profesyonelden destek almak şarttır. Disleksi sıklıkla diğer psikolojik rahatsızlıklarla birlikte görülür. Bunların da gözden geçirilmesi gerekir. Özel öğrenme bozukluğu tek başına görülmez. En çok eşlikli psikolojik rahatsızlık dikkat eksikliği hiperaktivite bozuluğudur. Konuşma ve dil bozukluğu, tourette bozukluğu, kaygı bozukluğu, depresyon, davranış bozuklukları ile de birliktelik gösterir.

Özel öğrenme güçlüğü mutlaka zeka geriliğinden ayrılmalıdır. En önemli fark zeka geriliğinde tüm işlevlerde normalin altında bir performans görülürken, özel öğrenme güçlüğünde bazı işlevlerde sadece normalin altında performans görülür.

Özel öğrenme güçlüğü (disleksi) olan bazı ünlüler;

-Albert Einstein – Thomas Edison – Mozart – Walt Disney –Pablo Picasso –Leonardo da vinci

 

Disleksi tanısı konulurken bu klinik belirtiler değerlendirildikten sonra zeka testi yapılması gerekebilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite testi de sıklıkla yapılır. Standart akademik başarı testleri uygulanabilir. Bu testler ve klinik görüşme sonucunda tanı konulabilir. Çocuğunuzda özel öğrenme güçlüğünden şüpheleniyorsanız eğer bir çocuk psikoloğuna başvurmanız en iyisi olacaktır. Psikolog çocuk ve aile ile görüştükten sonra uygun görürse WISC-R testi yapabilir. Tedavide kapsamlı ve mutlaka çeşitli alanların birlikte çalışılmasını gerektiren (örn. Özel eğitim öğretmeni, psikolog, konuşma bozukluğu var ise dil ve konuşma terapisti gibi) kişiye özel bir plan oluşturulmalıdır. Çocuğa uygun olan bir düzeyden başlayarak yeniden okuma, yazma ve aritmetik becerileri için öncelikle eğitim desteği verilmelidir. Özel öğrenme güçlüğünde kanıtlanmış bir ilaç tedavisi yoktur. Ancak dikkat eksikliği ve hiperaktivite eşlik ediyorsa onun ilaçla belirli bir düzeyde tedavisi mümkündür. Eğitim alanında özel destek alırken aynı zamanda da bir pedagog eşliğinde çocuğun takip edilmesi uygundur. Tedavi edilmeyip erişkinlik düzeyine ulaşmış birinin uzman bir psikoloğa başvurması gereklidir.

Klinik Psikolog Sabiha IŞIK

 



209 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında
Otizm nedir? - 10/06/2022
Yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında otizm, asperger sendromu, çocuğun dezintegratif bozukluğu (Heller sendromu), başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk yer alır. Otizm belirtileri nelerdir? Otistik çocukları üç
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit ed
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması ge
 Devamı