Uzm Klinik Psikolog Sabiha IŞIK 05301221102
sabihaisik@outlook.com
ÇİFT TERAPİSİ
22/03/2022 ÇİFT TERAPİSİ Çift terapisi, evli ya da sevgili ilişkisi devam eden çiftlerin
birlikte katıldığı psikoterapi sürecidir. Bireysel psikoterapiden farklı olarak
çift terapsinde çift ilişkisi çalışılır. Bireysel sorunlar da tabii ki çift
terapisinde gündemimiz olabilir ama odak noktası çift ilişkisidir. Çift
terapisi ve evlilik terapisi aynıdır. Evli olan çiftlere evlilik terapisi de
denebilmektedir. Çiftler terapiye ne zaman başvururlar? Çiftlerin terapiye başvuru
zamanları genelde bir tarafın çok yorulduğu, artık dayanamadığı ve hadi terapiye
gidelim diye uğraştığı, vazgeçme eşiği öncesi oluyor. Bu dönemlerde son raddede
ilişkiyi toparlamak tabii biraz zor oluyor. Çiftler bazı problemlerini
çözemiyorlar. İki taraf da “biz bu sorunu çözemiyoruz, terapiste gidelim”
demeye başlarlar. Özellikle ilk 5 sene boşanmaların daha sık olduğu kritik
yıllarda çiftin yeni sisteme yeni yaşam tarzına alışma döneminde başvuruların
daha sık olduğunu söyleyebiliriz. Ailelerin devreye giriyor olması, geniş aile,
kök aile bilincini oturtmaya çalışmaları, çiftin birlikte yaşama sürecine alışmaya
çalışması, bazen çocuktan sonraki dönem evlilikte çıkan problemlerle değişik
dönemlerde başvuruda bulunabiliyorlar. Çift terapisine başvuru sebepleri nelerdir? Genelde ilişkide iletişim
problemleri, çiftlerin beklentilerinin uyuşmaması, aldatma sonucu boşanma
sürecinde terapiye gidelim son kez deneyelim düşüncesi, “objektif bir göze
ihtiyacımız var hangimiz haklıyız? Diye terapisti hakem olarak gören çiftler de
var. Bazen çok büyük bir problem yaşanmasa da daha kaliteli yaşamak,
birbirlerini tanımak amacıyla da başvurular gelebiliyor. Çift terapisi nasıl faydalı oluyor? Çift terapisinde çiftin
problemine odaklanıyoruz. İki kişi bir araya geldiğinde bir takım problemler
ortaya çıkmaya başlıyor. İki farklı insan, düşünceleri farklı, tabii ki ortak
yönleri var ama uzlaşamadıkları bir çok nokta oluyor. Çift terapisinde daha çok
şunun üzerinde duruyoruz “bizim problemlerimiz ne? Biz bu problemlere nasıl
katkıda bulunuyoruz?”. Önemli olan iki tarafın gerçek problemi birbirlerinin gözlerinden
anlıyor olmaları gerekiyor. Biri için “yeterli zaman ayırmıyor?” diğeri “çok
dırdır etmesi”. Önce problemin netleştirilmesini sağlıyoruz. Problem
netleştikten sonra bunlarla çalışmaya başlamak çok daha kolay oluyor. Problem
netleşince çiftler inanılmaz yaratıcı çözüm üretebiliyorlar. Yaşadığımız
sıkıntıların nedenlerini fark ediyor olmak aslında çiftlerin yakınlaşmasını da
sağlıyor. Çünkü şu bir gerçek, sürekli çatışma halinde olduğumuzda biz
çatışmadan kaçmak isteriz ve kaçıp uzaklaştıkça istenmeyen problemler daha çok
artmaya başlar ve ihtiyaçlarımız karşılanmamaya başlar. İhtyaçlarımız
karşılanmadığında ise biz kendimizi, sevilmeyen, değersiz, önemsiz gibi hissetmeye
başıyoruz. İhtiyaçlar, ihtiyaçların altındaki nedenleri araştırıyoruz. Problem
çok yakınımızdayken bunu göremiyoruz ama terapi ile biraz uzaklaştırmaya
başladığımızda çiftler problemleri daha rahat konuşabiliyor. Psikoterapi
çiftlerin birbirlerini anlamaları için bir alan açmış oluyor. Psikoterapi için eşimi nasıl ikna edebilirim? Bazen çiftlerden biri terapi
taraftarıyken diğeri buna çok ılımlı bakmıyor. Bazen tarafların birinin
ihtiyaçları daha yoğun olabiliyor. Bu ihtiyaçla birlikte artık çok kırılmaya,
darılmaya başlıyor ve umutsuzluğa kapılıyor. Öyle bir durumda bazen çiftlerden
gelmeyen birini telefonla da davet edebiliyoruz. Ancak çiftlerden biri ısrarlı
şekilde bende problem yok katılmayacağım diyorsa o zaman bir kişi ile de
çalışabiliyoruz. Biz gelmek isteyen kişiyle terapiyi başlattığımızda zaten
zamanla olumlu bir değişim oluşmaya başlıyor. Diğer eş davranış
değişikliklerini görüyor. Bir taraf sistemi değiştirip farklı davrandığında
doğal olarak diğer eş de eskisi gibi davranmıyor. Tabii ki tercihimiz eşlerin
birlikte katılması ama böyle bir ihtimal yoksa tek kişiyle başlayabiliyoruz.
Bunun sonunda zaten diğer eş de katılmaya gönüllü oluyor. Genellikle erkeklerde kaygı
olduğunu görüyoruz. Terapiye geldiğinde özellikle problem aldatma, kişinin
ailesi olduğunda onu suçlayacağız zannediyor. Halbuki ilk seansa geldikten
sonra çiftler rahatlıyor. Çünkü biz problemde kim haklı kim haksız kısmıyla
ilgilenmiyoruz. Daha çok bu problem neden oluşmuş kısmına bakıyoruz. Ne tür bir problem yaşarsak
yaşayalım, sorun ne olursa olsun benim çiftlerin fark etmelerini istediğim konu
şu: bu probleme kendi katkım ne? Çünkü değiştirebileceğimiz tek şey aslında
kendimiz ile ilgili olan problem. Problemi karşı tarafta bulmak, görmek, neyi
yanlış yaptığını görmek daha kolay oluyor ama ilişkide onu değiştiremiyoruz o
yüzden öncelikle benim bu probleme nasıl bir katkım vara odaklanmanızın iyi
olacağını düşünüyorum. Çiftlerin ilişkinin en başında yaşadıklarının
değişmemesi beklentisi yani önceden romantiktin, önceden kibardın, şimdi
ilgilenmiyorsun gibi olmayacak beklentilere girmesi yine problem haline
gelebiliyor. İlk baştaki gibi olmasına imkan yok. Her şey değişir. Çevre
değişiyor, ihtiyaçlar değişiyor yaş ile birlike. İlişkilerin de belirli bir
dönemleri vardır. Bu tarz beklentilerin gerçekçi olmadığını hatırlamamız
gerekiyor. Diğer önemli nokta ise sağlıklı
ilişki için problemlerin üstünün örtülmüyor olması önemli. Çözüm bulunamasa
dahi problemleri konuşmak bir noktada iletişim kurmaktır. Klinik Psikolog Sabiha IŞIK |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022 |
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve |
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022 |
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin |
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022 |
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer |
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022 |
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar |
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022 |
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında |
Otizm nedir? - 10/06/2022 |
Yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında otizm, asperger sendromu, çocuğun dezintegratif bozukluğu (Heller sendromu), başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk yer alır. Otizm belirtileri nelerdir? Otistik çocukları üç |
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022 |
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu |
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022 |
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit ed |
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022 |
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması ge |
Devamı |