Bizden online teklif iste724 Psikoloji
Ekrem Çulfa, istanbul, Üsküdar, Kadıköy, Acıbadem, Psikolojik Danışmanlık Merkezi, Telefonu, 0533 373 81 23 ,pedagog ile ilgili aramalar, pedagog tavsiye, pedagog istanbul, pedagog anadolu yakası, pedagog devlet hastanesi, pedagog ücretleri, pedagog bölümü, pedagog nedir ne yapar, pedagog gülten, pedagog, Acıbadem Psikolojik Danışmanlık www.acibadempsikolojikdanismanlik.com/ 0533 373 81 23 Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan ...
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/724PsikolojikDanismanlikMerkezleri
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Randevu Tel: +90 505 767 58 85
                      +90 533 373 81 23

Psikolojik Danışmanlık
İstanbul, Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Pendik, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy'de Şubelerimiz vardır.
Psikoterapi
Bebek, Çocuk ve Ergen, Evlilik, Aile, Cinsel Terapi Hizmetleri Vermekteyiz.
Koçluk ve Rehberlik
Yaşam - Aile - Kariyer - Sporcu - Öğrenci - Eğitim - İlişki - Yönetici ve Finansman Koçlukları Vermekteyiz.
Eğitimlerimiz
Aile Okulu - Evlilik Okulu - Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik ve Evlilik Öncesi Eğitimleri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi22
Bugün Toplam488
Toplam Ziyaret596807
Üyelik Girişi
Anket
Cinsel Terapiste Gitme Zamanı Geldi mi?
İçeriği ile beraber -25 yıllık bu Psikoloji sitesi-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
İçeriği ile beraber
-15 yıllık bu site-satılık Fiyatı
10.000 Dolar
Önerilen Psikoloji Siteleri Linkleri
Takvim
Saat
Hava Durumu
İçeriği ile beraber -25 yıllık bu site-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
Jenerik isime sahip, içeriği güçlü
-15 yıllık bu site-satılıktır.

Fiyatı: 10.000 Dolar


Uzm Klinik Psikolog Sabiha IŞIK 05301221102
sabihaisik@outlook.com
Kararsız İlişkiler, Kararsız bir ilişkiyi yönlendirmenin yolları:
22/02/2022

Kararsız İlişkiler

Kararsızlıktan daha zor bir şey varsa o da kararsız birisi ile uğraşmaktır. Ailede olsun, arkadaşlıkta olsun, sevgililikte olsun… İnsanın ömründen ömür gider. Bir de flört aşamasındaysa bu durum düşman başına. İlişkideyse saymıyorum bile. Danışmanlıklarımda çok sık karşılaştığım bir konu bu. İletişim, yakınlaşma var ama adı yok. Ya da hepsi bir var bir yok. İki gün iyi üçüncü gün kötü. Ayrılsak mı? Devam mı etsek? Sevgili mi olsak? Arkadaş mı kalsak? Evlenmeli mi? Evlenmemeli mi? Bir kararsızlık. Bir net olmama durumu. Böyle durumlarda ne yapılmalı? Aynı noktada nasıl buluşmalı? Şimdi bunu anlatacağım. İlk yapmanız gereken elinizden geleni yapmanız, ikincisi ise bunları yaparken kendi öz saygınızı yitirmemeniz.

Şimdi başlayalım;

Kararsız bir ilişkiyi yönlendirmenin yolları:

1)Önce analiz et: İlk yapılması gereken karşı tarafı tanımaktır. Bu kararsızlık sebebi nereden geliyor? Genel bir huy mu? Sana mı numara yapıyor? Yoksa senden dolayı mı bu kararsızlık hali? İlk önce bunları netleştirmek gerekiyor. Genel bir huysa mesela bu kararsızlık bunun üzerine gidilebilir. Bunun sonucu da olabilir. Karar verme zorunluluğu hissettirilebilir ve adım atması sağlanabilir. Rol yapıyorsa tehlikeli biridir. “Ya canım şimdi bir elektriklenme oldu da tam olmadı, işte şu tatile çıksak bence daha net anlayabilirim, ya da tam anlamadım bir sevişsek daha net oturacak sanki kafamda” Bu karakter kararsız falan değil belli ki. Hatta baya bir kararlı seni kullanma konusunda. Ya d sen mi kararsızlığa itiyorsun? Bir sıcak bir soğuk musun? Olduğun gibi görünmüyor, göründüğün gibi olmuyor musun? Analiz edip ona göre davranman lazım ki yanlış zamanda yanlış şeyler yapma.

2)Farkını ortaya koy: İnsan kararsızlığı yenmek adına aklında hassas teraziler kurar. Ölçer, biçer, farkını çıkarır. Avantajlarını belirler ve o karara bir adım daha yaklaştırır kendini. İşte bu yüzden farkınızı ortaya koymalısınız. Mesela dışarıya çıkayım mı? Çıkmayayım mı? Kararsızlığında bir insan düşünün. Arada kalmış. Ne yapar? Teraziyi kurar. Hava çok güzel, biraz temiz hava alırım. Hem yürümek bana iyi gelir. Belki tanıdık dostlarımla karşılaşırım. Günüm güzelleşir. Tüm avantajları çıkardı ve dışarı çıkma konusu ağır bastı. İşte aynı mantık. Seninle birlikte olmak isteyen ya da olsam mı kararsızlığındaki kişi senin tüm avantaj özelliklerini kafasında teraziye koyacaktır. Bu da karar mekanizmasını tetikleyecektir. Senin pozitifliğin, senin fikirlerin, senin kendine has yaşamın, senin çekiciliğin gibi hepsi o terazide ağır basan taraf olacaktır. Şimdi oturup “ama bende bu saydıkların yok” falan demeyin. Bu bahsettiklerim süpermarkete gidip alınacak şeyler değil. Hepsi sizin içerinizde bir yerlerde saklı olan şeyler. Sen farkını ortaya koyarsan kararsızı yola getirirsin.

3)Israrcı olma: En sık yapılan hatalardan birisi ısrarcı olmaktır. Bu belirsizlik, kararsızlık hali can sıkıcıdır. Bir şeyler yapmalıyım endişesi ile yanlış yapma ihtimaliniz çok fazla artıyor. Biraz daha verici olayım, biraz daha seveyim derken bir yönetme çabası başlar ki kararsız kişi daha da uzaklaşır. O kişiyi karara yönlendireyim derken daha da gerilirsiniz. Özellikle neden işe yaramıyor diye. Siz çabalarken o kişinin umursamaz tavrı sinirlerinizi altüst eder ve iş çığırından çıkar. Bu sefer de laf sokmalar, sitem etmeler, suçlamalar başlar ve karşı taraf bunalır. Bu tavırlar sizden daha da uzaklaşmasına sebep olur. Mesela görüşmek istiyorsun. Görüşürsek arayı ısıtırım diyorsun. Teklifte bulunuyorsun. Konsere gider miyiz? Pek havamda değilim. Tamam o zaman hava almaya çıkalım. Evde oturmak istiyorum. Eve geleyim. Yalnız kalmak istiyorum. Tabi falanca arkadaşın çağırsa koşa koşa gidersin ama. Biz olunca yalnız kalmak istiyorsun. Laf sokuldu, kapatıldı. Hemen mesaj atılır. “Ya biz görüşmeyelim valla ben senin bu dengesiz tavırlarından çok sıkıldım.” Dedin, oda “sen bilirsin.” Dedi. Şimdi bir durulur. Bir şey yapması lazım. Gidiyor çünkü elden. Sinirli, gergin ama bir ısrar olacak. Tamam son bir şans sana yarın kahvaltıya gidelim. Yapmayın işte. Israrcı olmayın. Hem cepte gözükme, hem itici durma. Sakinliği korumak çok önemli.

4)Geri çekil: Israr etmedik peki ne yapacağız? Sakin olacağız. Sen iyice analiz ettin sonuçta. Farkını ortaya koydun. Artılarını gösterdin. Şimdi geri çekilme zamanı. Geri çekilip gözlemleme zamanı. Ve hatta geri çekilip kendi hayatını renklendirme, geliştirme ve sosyalleştirme zamanı. Çünkü en çok burada rüzgar tersine döner. En çok burada bazı şeyler akla gelir. Geri çekilip hayatına odaklandığında şu olur. Onun hayatına dahil olmak istediğin değil, onu hayatına dahil etmeye çalıştığını göstermiş olursun. İkisinin arasında çok ciddi fark var. Böylece bağımlı, beklentilerle dolu, istediği olmadığı için huysuzlanan çocuk görüntüsünden çıkmış olursun. Geri çekilmek deyince neyi anlayacağız? Israrcı olmamayı, üstüne gitmemeyi, talepkar olmamayı, sitemkar olmamayı göstermektir geri çekilmek. Geri çekilmek bu işin anahtarı. Ama bakın şu değil; geri çekildin mi? Evet çekildim. Bir de mesaj attım ben geri çekiliyorum. Bundan sonra sen yazmadan benden tek kelime görmeyeceksin. Dedin ya artık geri çekilmesen de olur.

5)Sabırlı ol: Tamam geri çekildin. Kaç gün oldu tepkisizliğin. İki gün. E neden bu kadar az. Geçen gün dayanamadım, mesaj attım. “Oh iyisin tabi ben yazmıyorum bak sen keyfine dedim.”. Ama sonrasında daha yazmadım bir şey. Yapma işte bunu. Ya da geri çekildim. Ama her fotoğraf paylaştığında bir alev yolluyorum. O da olur o kadar yani bir alev de atamayacaksak ne anlamı var ki? Yapma işte. Sabırlı ol. Bir tepkidir sonuçta geri çekilmek. Sen her adımınla o duruşu bozuyorsun. Yapmak istediklerini sekteye uğratıyorsun. En önemlisi de süreci sıfırlıyorsun. Sabırlı olmazsan hiçbir anlamı yok.

6)Tripli olma, kendini güzel ifade et: Kadın olsun, erkek olsun fark etmez. Geri çekilmeden sonra genelde karşı taraf iletişime geçer. Yani gerçekten değeriniz var ise onun gözünde eninde sonunda geçer. Geçmeli. Bu tarz durumlarda en sık yapılan hata hortlar. Kaç gündür aklınız neredeydi? Bir davet gelir mesela “yok canım ya ben almayayım, sen git o eklediğin kişilerle görüş”. Ne yaptın görüşmeyeli? Ya bırak Allah aşkına merak etmiş havalarını, merak eden arardı, sorardı”. Hiç ama hiç gerek yok. O an çok sinirli de olabilirsiniz, soğumuş da olabilirsiniz, o an şöyle ağız dolusu bir küfür etmek isteye de bilirsin. Ya da tam tersi mutluluktan havalara uçup evet evlenirim seninle heyecanına da kapılabilirsin. Her ne duygudaysan sakin olmalı ve duruşu bozmamalısın. Trip ya da heyecana girmeden sıradan bir iletişim ile kendini güzel ifade etmelisin. Davet mi geldi. Reddetmemelisin. Ama koşa koşa da gitmemelisin. Bu çok önemli bakın. Standart bir iletişim miydi? Hal hatır mı sordu? Aynı şekilde karşılık vermelisin. İletişim aranızdaki ilişkiye mi geldi? İşte o zaman da kendini ifade etmelisin. Net cümlelerle. Kısa cümlelerle. Tripsiz cümlelerle. “Senin bu kararsızlığın beni de kararsızlığa itiyor. Belirsizlik benim de odaklanmamı engelliyor. Net olmamak duygularımın bulanmasına neden oluyor. Sana çok değer veriyorum ama yaptıkların benim yaşam tarzımla bir türlü uyuşmuyor. Yani senin etkilerin bende nötr tepkilere dönüşüyor.” Gibi medeni net kısa bir iletişim. Özellikle de yapılan hamlelerden sonra kararsız insanın karar mekanizmalarını o an olmasa da eninde sonunda devreye sokuyor.

Onu kaybetme korkusuyla aman belirsiz de olsa yazabiliyorum, kararsız da olsa arada bir görebiliyorum düşüncesi yani azla da yetinebiliyorum düşüncesi bu tarz hamleler yapmayı hep engeller. Çünkü bu hamleler ile kaybedilirse sonra çok daha üzüleceği düşünülür. Yaşadığınız ilişkiler aslında sizin kendinize biçtiğiniz rollerdir. Siz başrol olmak isteyip figüranlığa razı gelirseniz zamanınızı, sizin elinizden tutup başrole almasını beklemekle geçirirsiniz. Hayatınız için yani kendiniz için bir şeyler yapın. Bazı korkularınızı yenin. Ondan sonra harekete geçin. Hayatınızdaki değişiklikleri çok net gözlemleyeceksiniz.

Klinik Psikolog Sabiha IŞIK



142 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında
Otizm nedir? - 10/06/2022
Yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında otizm, asperger sendromu, çocuğun dezintegratif bozukluğu (Heller sendromu), başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk yer alır. Otizm belirtileri nelerdir? Otistik çocukları üç
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit ed
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması ge
 Devamı