Bizden online teklif iste724 Psikoloji
Ekrem Çulfa, istanbul, Üsküdar, Kadıköy, Acıbadem, Psikolojik Danışmanlık Merkezi, Telefonu, 0533 373 81 23 ,pedagog ile ilgili aramalar, pedagog tavsiye, pedagog istanbul, pedagog anadolu yakası, pedagog devlet hastanesi, pedagog ücretleri, pedagog bölümü, pedagog nedir ne yapar, pedagog gülten, pedagog, Acıbadem Psikolojik Danışmanlık www.acibadempsikolojikdanismanlik.com/ 0533 373 81 23 Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan ...
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/724PsikolojikDanismanlikMerkezleri
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Randevu Tel: +90 505 767 58 85
                      +90 533 373 81 23

Psikolojik Danışmanlık
İstanbul, Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Pendik, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy'de Şubelerimiz vardır.
Psikoterapi
Bebek, Çocuk ve Ergen, Evlilik, Aile, Cinsel Terapi Hizmetleri Vermekteyiz.
Koçluk ve Rehberlik
Yaşam - Aile - Kariyer - Sporcu - Öğrenci - Eğitim - İlişki - Yönetici ve Finansman Koçlukları Vermekteyiz.
Eğitimlerimiz
Aile Okulu - Evlilik Okulu - Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik ve Evlilik Öncesi Eğitimleri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam453
Toplam Ziyaret596772
Üyelik Girişi
Anket
Cinsel Terapiste Gitme Zamanı Geldi mi?
İçeriği ile beraber -25 yıllık bu Psikoloji sitesi-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
İçeriği ile beraber
-15 yıllık bu site-satılık Fiyatı
10.000 Dolar
Önerilen Psikoloji Siteleri Linkleri
Takvim
Saat
Hava Durumu
İçeriği ile beraber -25 yıllık bu site-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
Jenerik isime sahip, içeriği güçlü
-15 yıllık bu site-satılıktır.

Fiyatı: 10.000 Dolar


Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra 05557493919
busra.kara@icloud.com
BİLİŞSEL ÇARPITMALAR
21/01/2022

 

Bilişsel çarpıtmalar, bireyin duygularını ve bununla bağlantılı fizyolojik ve davranışsal tepkilerini etkileyen, herhangi bir durum değil, o duruma ilişkin kişinin yaptığı yorumlardır.

Bilişsel işlemler bilişsel eksiklikler ve çarpıtmalar olmak üzere iki ana başlık altında toplanmaktadır. Bilişsel çarpıtmalar, bilgi işleme etkisiz veya yanlış olduğunda ortaya çıkmaktadır. Bilişsel çarpıtmalar, kişilerde inançların veya şemaların oluşmasına neden olan bilişsel yapılar olarak tanımlanmaktadır. Bu yapılara göre edinilen yeni bilgi işlenirken, var olan inanca uydurulmak için genellikle çarpıtılmaktadır. Çarpıtılmış olan bu değerlendirmeler otomatik düşünceler veya imgeler olarak bilinç düzeyine ulaşmaktadır. Bilişsel çarpıtmalar ayrıca bilgiyi işleme sürecindeki kişiye özgü yanlılıklar ve eğilimler olarak ifade edilmektedir.

Bilişsel çarpıtmalar bilginin hatalı işlenmesi sonucu duruma uygun olmayan ve duygusal sıkıntıya neden olan otomatik düşünceleri oluşturmaktadır.

Bilişsel çarpıtmalar kişinin yaşamının her alanına yayılarak, kendisini, o andaki deneyimini ve geleceğini değerlendirme biçimini etkilemektedir. Bunlar, bireylere davranışlarında rehberlik eden, büyük bir kısmı senaryolaştırılmış ve alışkanlık haline gelmiş düşüncelerden oluşmaktadır. Örneğin, bilişsel çarpıtmalar, “Hiçbir zaman başarılı olamayacağım, her şey benim hatam, o beni kandıracak.” gibi düşünceleri içerebilmektedir.

Kişiler bir olaya ilişkin olarak bahsedilmiş olan bilişsel çarpıtmaların birini veya birkaçını birden kullanabilmektedir. Bilişsel çarpıtmalar çok çabuk ve otomatik olarak kişinin zihninde gerçekleşmekte ve bu nedenle çoğu kez kişi bilişsel çarpıtmalarının farkına varamamaktadır. Bilişsel çarpıtmaların çok sık kullanılmadığı takdirde işlevsel olduğu öne sürülmüştür. Bütün bireylerde gerçekleri çarpıtma eğilimi bulunmaktadır. Eğer bu çarpıtmalar aşırı ise kişi gerçekle bağlantısını kaybetmekte ve psikopatolojik belirtiler ortaya çıkmaktadır.

Zihin Okuma

Bireyler bazen başkaları olumsuz bir şey söylememiş olsa bile, diğer kişilerin kendileri hakkında olumsuz düşündüklerini düşünebilmektedirler. Bu kişiler diğer kişilerin ne düşündüklerini bildiğine ve onların kendisinin ne düşündüğünü bilmeleri gerektiğine inanmaktadır. Zihin okuma hatası yapan kişinin elinde herhangi bir kanıt olmaksızın diğerlerinin kendisine olumsuz yaklaştığını varsaymaktadır. Örneğin bu bilişsel çarpıtmaya sahip olan kişi “Benim aptal olduğumu düşünüyor.” biçiminde düşünebilmektedir.

Felaketleştirme

Felaketleştirme bilişsel çarpıtması, daha gerçekçi sonuçları değerlendirmeye almadan geleceği negatif olarak tahmin etmek olarak tanımlanmaktadır. Yani kişiler ellerinde bir kanıt olmadığı halde gelecekle ilgili olumsuz tahminlerde bulunabilmektedirler. Örneğin bu bilişsel çarpıtmayı kullanan kişi “Canım o kadar çok sıkılacak ki bir şey yapamayacağım.” şeklinde düşünebilmektedir. Felaketleştirme çarpıtması yapan kişi geleceğe dair yaptığı olumsuz tahminleri, gerçek olarak kabul etmektedir. Bu bireyler küçük bir kanıttan yola çıkıp, bu kanıtı yeterince değerlendirmeden olası muhtemel diğer sonuçları hesaba katmadan durumu olumsuz olarak algılamaktadırlar. Bu çarpıtma, pireyi deve yapma deyimi ile de anlatılabilmektedir.

Zihinsel Filtreleme

Seçici soyutlama olarak da adlandırılan zihinsel filtreleme, olay veya durumun tamamını görmeye çalışmak yerine, gereksiz yere olumsuz bir ayrıntı üzerine odaklanmaktır. Zihinsel filtrelemede olayın daha önemli olan öğeleri göz ardı edilerek, içerikten çıkarılan bir olaya odaklanılmakta ve olay bu ayrıntıya bağlı olarak anlamlandırılmaktadır. Örneğin bu kişi “Değerlendirme ölçeğindeki bir sorudan olumsuz puan almam, işimi kötü yaptığımı gösterir.” biçiminde düşünebilmektedir. Zihinsel filtreleme, olay veya durumları bütününden kopartıp bir ayrıntıya odaklanarak, durumun belirgin olan diğer özelliklerini görmezden gelme ve bu sınırlı özellik temelinde tüm yaşantıyı kavramsallaştırmaktır.

Aşırı Genelleme

Olumsuz bir olayla karşılaşan kişi daha da kötü şeylerin olacağını varsayabilmekte ve olumsuz olayları kötü olayların başlangıcı olarak görebilmektedirler. Bireyin bir olaydan yola çıkarak ulaştığı sonucu olayla ilişkili veya ilişkisiz diğer olaylara genellemesi aşırı genelleme olarak adlandırılmaktadır. Örneğin aşırı genelleme bilişsel çarpıtmasını kullanan kişi “Grup içerisinde kendimi kötü hissettiğime göre, insanlarla etkili iletişim kurma yeteneğim yok.” şekilde düşünebilmektedir. Sınırlı sayıda örneği temel alarak oluşturulmuş genel bir kurala inanmak ve bunu uygulamaya sokmak aşırı genelleme olarak değerlendirilmektedir.

Hep ya da Hiç Tarzı Düşünme

Hep ya da hiç tarzı düşünme, aynı zamanda siyah ya da beyaz, çift kutuplu/boyutlu veya ikili düşünme şeklinde de karşımıza çıkmaktadır. Olası bir durumu bir süreç içerisinde değerlendirmek yerine sadece iki kategori altında ele almak olarak ifade edilmektedir. Bu çeşit düşünme kişisel özelliklerin siyah beyaz gibi aşırı uçlarda değerlendirilmesini içermektedir. Örneğin bu kişi “Tam başarı elde etmediysem, başarısızım demektir.” biçiminde düşünceye sahip olabilmektedir. Kişi her türlü deneyim ve yaşantısını iki uç noktada değerlendirmektedir. Hep ya da hiç tarzı düşünce içeriği bulunan kişiye göre bir şey ya tam olmuştur ya da hiç olmamıştır. Yani iki uç nokta arasında bulunan diğer noktalar görülmemektedir.

Hep ya da hiç tarzı düşünme biçimini OKB’de sık rastlanan bir bilişsel çarpıtmadır.

Duygudan Sonuç Çıkartma

Kişiler bazen bir düşünce sadece öyle hissettiriyor diye ona inanmaktadır. Duygudan sonuç çıkarma bilişsel çarpıtması kişinin bir şeyi çok yoğun yaşadığında veya ona inandığında o şeyin doğru olduğuna inanarak, karşıt kanıtları göz ardı etmesi olarak ifade edilmektedir. Bu bilişsel çarpıtmayı kullanan kişi olaya ilişkin somut verilerden çok duygulardan yola çıkarak nedensellik kurmaktadır. Bu nedenle bu tür hata kişiyi yanlış yönlendirmektedir. Örneğin duygudan sonuç çıkartma bilişsel çarpıtması yapan kişi “Çoğu şeyi iyi yaptığımı bilsem de kendimi başarısız hissediyorum.” şeklinde düşünebilmektedir.

Etiketleme

Kişiler olumsuz bir durumdan sonra kendilerini belli bir türde kişi olarak etiketleyebilmektedir. Etiketleme, kişinin eldeki kanıtları göz önünde bulundurduğunda daha az acı çekme ihtimali olduğu halde, bu kanıtları görmezden gelerek kendisine veya diğerlerine toptan, yargılayıcı ve olumsuz sıfatlar kullanması olarak tanımlanmaktadır. Örneğin bu bilişsel çarpıtmayı yapan kişi “Ben hiçbir işe yaramayan biriyim.” biçiminde düşünebilmektedir. Etiketleme yapan kişi davranış veya olayı etiketlemektense kendini etiketlemektedir.

Kişiselleştirme

Kişiselleştirme kişinin dışsal bir olguyu kendisi ile hiçbir ilişkisi yokken, kendisi ile ilişkilendirmesi olarak ifade edilmektedir. Örneğin kişiselleştirme bilişsel çarpıtması yapan kişi “Satıcı benim yüzümden olumsuz davrandı.” şeklinde düşünebilmektedir (Yılmaz ve ark., 2011). Sıkıntısı olan bireyler, sıklıkla kendilerine ve kendi ruhsal acılarına aşırı derecede odaklanmaktadırlar. Bu nedenle olumsuz olay ya da durum ile karşılaştıklarında; bunun suçlandıkları ya da reddedildikleri biçiminde kendileriyle bağlantılı olduğunu düşünebilmektedirler. Kişilerin bazen gerçekte öyle olmasa bile olumsuz olaylardan kendilerini sorumlu tutabilmektedirler. Kişinin karşılaştığı durumun farklı sebeplerinin olabileceğini göz önünde bulundurmadan, diğerlerinin olumsuz davranış nedenlerini kendisine yüklemesini, kişiselleştirme olarak adlandırılmaktadır.

Meli, Malı İfadeleri

Kişi kendini meli, malı ifadeleri kullanarak güdülemeye çalışmaktadır. Eğer yapması beklenen şeyi yapmazsa cezalandırılacakmış gibi bir varsayım oluşmaktadır. Bu tür zorlayıcı ifadeler bireyde baskı ve gerginlik oluşmasına neden olmaktadır. Olmalı düşünce tarzı adı da verilen bu düşünce biçiminde, bireyin kendisinin, başkalarının ve dünyanın nasıl olması gerektiği konusunda katı kuralları bulunmaktadır. Örneğin bu bilişsel çarpıtmayı yapan birey “Her zaman en iyisi olmalı.” şeklinde düşünebilmektedir. Emirler olarak da adlandırılan meli, malı ifadeleri, kişinin kendisi veya diğerlerinin davranışlarının nasıl olacağına dair kesin kurallara sahip olması ve bu kurallar yerine getirilmediğinde her şeyin ne kadar kötü gideceğine yönelik abartılı beklentiler içine girmesi olarak ifade edilmektedir.

Olumluyu Küçültme ya da Yok Sayma

Olumluyu küçültme ya da yok sayma kişilerin bazen başlarına gelen olumlu şeyleri görmezden gelmeleri olarak tanımlanmaktadır. Kişiler bazen olayları veya durumları yorumlarken bunlara öznel birtakım ağırlıklar yüklemektedirler. Olumsuz olayların daha önemli olduğu ve buna kıyasla olumlu olayların daha az ağırlık taşıdığı şeklinde düşünce biçimine sahip olmak, bu duruma örnek olarak verilebilmektedir. Düşünce biçiminde bu sistematik yanlılığı olan öğrenci, düşük aldığı ders notunu önemserken; diğer derslerden almış olduğu yüksek notları önemsiz görerek, bu derslerin genelde kolay olduğunu düşünebilmektedir. Bu bilişsel çarpıtmada kişinin kendi kendine olumlu yaşantıların, işlerin veya özelliklerin geçerli olmadığını tekrar etme durumu söz konusu olmaktadır.

KAYNAKÇA

Beck, J. S. (2001). Bilişsel terapi temel ilkeler ve ötesi. Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.

Sacks, M. (2007). Bi-logic as a bridge between psychoanalysis and cbt and as a theoretical rationale for beck’s cognitive distortions. British Journal of Psychotherapy, 23 (3), 383-394

Türkçapar, M. H. (2006). Bilişsel terapi- Temel ilkeler ve uygulama. Ankara: HYB Yayıncılık.

Yılmaz, M., Balcı Çelik, S., Şanlı, E., & Gençoğlu, C. (2011). Samsun yazılı basınında yer alan bilişsel çarpıtmalar. Tarama Çalışması, Ondokuzmayıs Üniversitesi

 

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com

 



398 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN YEME BOZUKLUKLARI - 01/06/2023
Beslenme kriteri bireyin yaşamını devam ettirebilmesi, sağlıklı olmak ve büyümenin devamı için çok önemlidir.
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ” - 24/04/2023
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ” - 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
BABA UYARICI, ANNE İSE KORUYUCU MUDUR? - 16/03/2023
Geleneksel aile yapıları değişse de anneler hala babalara babalık rollerini teslim etmekte zorlanabiliyor. Erkekler tarafından bakacak olursak, birçok erkek babalıkla ilgili iyi tanımlanamamış bu role girmekte zorluk çekiyor.
AKRAN ZORBALIĞI - 01/02/2023
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir.
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUĞUMA EŞYALARINI VE ODASINI TOPLAMAYI NASIL ÖĞRETEBİLİRİM? - 03/01/2023
Birçok yetişkin, çocuklarının malının kıymetini bilmemesinden, dağınıklığından veya sorumsuzluğundan yakınmaktadır.
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
İNTERNET BAĞIMLILIĞI - 11/10/2022
İnternet kullanmanın farklı avantajlar sağlamasına ek olarak kontrolsüz kullanımın da psikolojik, fiziksel ve sosyal bakımdan bir takım negatif neticelere neden olduğu bilinmektedir.
 Devamı