Bizden online teklif iste724 Psikoloji
Ekrem Çulfa, istanbul, Üsküdar, Kadıköy, Acıbadem, Psikolojik Danışmanlık Merkezi, Telefonu, 0533 373 81 23 ,pedagog ile ilgili aramalar, pedagog tavsiye, pedagog istanbul, pedagog anadolu yakası, pedagog devlet hastanesi, pedagog ücretleri, pedagog bölümü, pedagog nedir ne yapar, pedagog gülten, pedagog, Acıbadem Psikolojik Danışmanlık www.acibadempsikolojikdanismanlik.com/ 0533 373 81 23 Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan ...
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/724PsikolojikDanismanlikMerkezleri
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Randevu Tel: +90 505 767 58 85
                      +90 533 373 81 23

Psikolojik Danışmanlık
İstanbul, Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Pendik, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy'de Şubelerimiz vardır.
Psikoterapi
Bebek, Çocuk ve Ergen, Evlilik, Aile, Cinsel Terapi Hizmetleri Vermekteyiz.
Koçluk ve Rehberlik
Yaşam - Aile - Kariyer - Sporcu - Öğrenci - Eğitim - İlişki - Yönetici ve Finansman Koçlukları Vermekteyiz.
Eğitimlerimiz
Aile Okulu - Evlilik Okulu - Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik ve Evlilik Öncesi Eğitimleri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi20
Bugün Toplam465
Toplam Ziyaret596784
Üyelik Girişi
Anket
Cinsel Terapiste Gitme Zamanı Geldi mi?
İçeriği ile beraber -25 yıllık bu Psikoloji sitesi-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
İçeriği ile beraber
-15 yıllık bu site-satılık Fiyatı
10.000 Dolar
Önerilen Psikoloji Siteleri Linkleri
Takvim
Saat
Hava Durumu
İçeriği ile beraber -25 yıllık bu site-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
Jenerik isime sahip, içeriği güçlü
-15 yıllık bu site-satılıktır.

Fiyatı: 10.000 Dolar


Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra 05557493919
busra.kara@icloud.com
A KÜMESİ KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
11/05/2021

 

PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Paranoid kişilik bozukluğu olan kişiler başkalarına karşı yaygın bir kuşkuculuk ve güvensizlik sergilemekte ve bu da birçok kişiler arası zorluğa yol açmaktadır. Bu kişiler kendilerini suçsuz olarak görmekte, kendi hataları ve başarısızlıkları için başkalarını suçlamaktadırlar. Bu tip insanlar kronik olarak gergin ve savunma durumundadır, sürekli olarak kendileri üzerinde oyunlar oynandığını düşünmekte ve beklentilerini doğrulayacak ipuçlarını ararken aksi yöndeki tüm kanıtları göz ardı etmektedirler. Çoğu zaman arkadaşların sadakati konusunda endişelere kapılmaktadırlar. Bu nedenle de başkalarına açılma konusunda isteksiz olmaktadırlar. Genel olarak kinci davranmakta ve hakaretleri, ufak kusurları bağışlamayı reddetmekte, hemen öfkeli tepkiler vermekte, bazen de şiddet içerikli davranışlar sergilemektedirler.

Paranoid kişilikleri olan insanların genellikle psikotik olmadığını unutmamak gerekmekte, yani çoğu zaman gerçeklikle ilişkilerini yitirmemekte ve bununla birlikte stresli dönemlerde geçici psikotik belirtiler sergileyebilmektedirler. Paranoid-şizofrenler de paranoid kişilikte görülen bazı belirtileri sergileyebilmekte, ancak bu kişilerde gerçeklikten uzun süreli kopma, sanrı ve halüsinasyon gibi birçok başka sorunda gözlemlenmektedir.

Paranoid kişilik bozukluğunun birincil özellikleri arasında olan yüksek düzeyde antagonizma (düşük geçinilebilirlik) ve nörotisizmin (öfke-düşmanlık) genetik aktarım yoluyla ortaya çıkmasına neden olabilecek ortalama bir paranoid kişilik bozukluğu eğilimi söz konusu olmaktadır. Anne babanın ihmal ya da kötü muamelesi ve şiddete eğilimli yetişkinlere maruz kalma, bu bozuklukta rol oynadığı düşünülen psikososyal etkenler arasında sayılabilmekte, bununla birlikte erken dönemde yaşanan olumsuz deneyimler ile yetişkinlik dönemindeki paranoid kişilik bozukluğu arasında kurulabilecek herhangi bir bağlantının diğer bozukluklarda da rolü olabilmekte ve yalnızca, kesin olarak bu bozukluğu özgün olduğu söylenememektedir.

ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Şizoid kişilik bozukluğu olan kişiler genellikle sosyal ilişkiler kuramamakta ve buna fazla ilgi de duymamaktadırlar. Bunun sonucunda da genellikle iyi arkadaşları olmamakta fakat yakın bir akraba buna istisna olabilmektedir. Bu tip insanlar duygularını ifade edememekte ve soğuk ve mesafeli bireyler olarak görülmektedirler. Çoğu zaman sosyal becerilerden yoksundurlar ve münzevi ilgi alanları ve işlevleri olmaktadır. Yalnız olmayı seven ya da içedönük kişiler olarak sınıflandırılsalar da yalnızlığı seven ya da içedönük olan kişilerin çoğunda şizoid kişilik bozukluğu bulunmamaktadır. Birçok etkinlikten hoşlanmama eğilimi sergilemekte, cinsel etkinlik de bunların arasında yer almakta ve nadiren evlenmektedirler. Daha genel olarak, duygusal açıdan çok tepkisel olmamakta, güçlü pozitif ya da negatif duyguları nadiren yaşamakta ancak genellikle kayıtsız bir ruh hali sergilemektedirler. Bu eksiklikler soğuk ve ilgisiz görünüşlerini arttırmaktadır.

Şizoid kişiliğin ayırıcı özelliklerinde kalıtım olasılığının da oldukça düşük olduğu bilinmektedir. Bilişsel kuramcılar, şizoid kişilik bozukluğu olan kişilerin soğuk ve kayıtsız davranışlar sergilemesini kendilerini, tek başına kendine yetebilen, başkalarını ise davetsiz misafir olarak görmelerine yol açan inanış özünde “Aslında yalnızım” ya da “İlişkiler karmaşık ve nahoş” olabilmektedir.

ŞİZOTİP KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Şizotip kişilik bozukluğu olan kişiler de aşırı derecede içedönüktür ve yaygın sosyal ve kişiler arası sorunlar yaşamakta ancak buna ek olarak bilişsel ve algısal bozuklukların yanı sıra iletişim ve davranışlarda tuhaflıklar söz konusu olmaktadır. Genellikle gerçeklikten kopma olmasa da yüksek oranda kişiselleştirilmiş ve batıl düşünme, şizotip kişiliğin karakteristik özelliğidir ve aşırı stresli durumlarda bu kişiler geçici psikotik belirtiler sergileyebilmektedirler. Gerçekten de bazen sihirli güçleri olduğuna ve büyü ritüelleri gerçekleştirebileceklerine inandıklarına sık rastlanmaktadır. Referans düşünceleri (başkalarının söylediklerinin ya da beden dillerinin özel anlamları veya kişisel önlemleri olduğu inancı), tuhaf konuşma ve paranoid inançlar diğer bilişsel-algısal sorunlar arasında sayılabilmektedir. Düşünme, konuşma ve diğer davranışlarındaki tuhaflıklar, bu bozukluğun en tutarlı özellikleri olmakta ve şizofreni hastalarında görülen özelliklere benzerlikler sergilemektedir.

Bu bozukluğun genel nüfustaki yaygınlık oranı %2 dolaylarındadır. Şizotip kişilik bozukluğunun kalıtım düzeyi ortadır ve şizofreni ile arasında biyolojik bağlantı olduğu da belgelenmektedir. Örneğin, şizotip kişilik bozukluğu olan hastaların yanı sıra üniversite öğrencileri üzerinde yürütülen bir dizi çalışmada şizofrenide olduğu gibi hareketli bir hedefi görsel olarak takip etmede benzer yetersizlikler görülmektedir. Yine bu çalışmalarda bilişsel işleyişte çeşitli orta dereceli kusurlara rastlanmakta, dikkati sürdürme yeteneğindeki ve çalışan bellekteki kusurlar da bunlar arasında yer almakta ve bu kusurların her ikisine şizofrenide de rastlanmaktadır.

 

KAYNAKÇA

Bernstein, D., & Useda, J. D. (2007). Chapter 3: Paranoid personality disorder. In W. O’Donohue, K. Fowler, & S. Lilienfeld (Eds.), Personality disorders: Toward the DSM-5 (pp. 41–62). Los Angeles: SAGE Publications.

McGlashan, T. H., Grilo, C. M., Sanislow, C. A., Ralevski, E., Morey, L. C., Gunderson, J. G., Skodol, A. E., Shea, M. T., Zanarini, M. C., Bender, D., Stout, R. L., Yen, S., & Pagano, M. (2005). Two-year prevalence and stability of individual DSM-IV criteria for schizotypal, borderline, avoidant, and obsessive-compulsive personality disorders: toward a hybrid model of axis II disorders. The American journal of psychiatry162(5), 883–889. https://doi.org/10.1176/appi.ajp.162.5.883

Miller, M. B., Useda, J. D., Trull, T. J., Burr, R. M., & Minks-Brown, C. (2001). Paranoid, schizoid, and schizotypal personality disorders. In P. B. Sutker & H. E. Adams (Eds.), Comprehensive handbook of psychopathology (p. 535–559). Kluwer Academic/Plenum Publishers.

Raine, A. (2006). Schizotypal personality: Neurodevelopmental and psychosocial trajectories. Annual Review of Clinical Psychology, 2, 291-326.

Siever, L. J., Bernstein, D. P., & Silverman, J. M. (1995). Schizotypal personality disorder. In W. J. Livesley (Ed.), Diagnosis and treatment of mental disorders. The DSM-IV personality disorders (p. 71–90). Guilford Press.

 

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com



564 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN YEME BOZUKLUKLARI - 01/06/2023
Beslenme kriteri bireyin yaşamını devam ettirebilmesi, sağlıklı olmak ve büyümenin devamı için çok önemlidir.
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ” - 24/04/2023
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ” - 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
BABA UYARICI, ANNE İSE KORUYUCU MUDUR? - 16/03/2023
Geleneksel aile yapıları değişse de anneler hala babalara babalık rollerini teslim etmekte zorlanabiliyor. Erkekler tarafından bakacak olursak, birçok erkek babalıkla ilgili iyi tanımlanamamış bu role girmekte zorluk çekiyor.
AKRAN ZORBALIĞI - 01/02/2023
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir.
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUĞUMA EŞYALARINI VE ODASINI TOPLAMAYI NASIL ÖĞRETEBİLİRİM? - 03/01/2023
Birçok yetişkin, çocuklarının malının kıymetini bilmemesinden, dağınıklığından veya sorumsuzluğundan yakınmaktadır.
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
İNTERNET BAĞIMLILIĞI - 11/10/2022
İnternet kullanmanın farklı avantajlar sağlamasına ek olarak kontrolsüz kullanımın da psikolojik, fiziksel ve sosyal bakımdan bir takım negatif neticelere neden olduğu bilinmektedir.
 Devamı