Bizden online teklif iste724 Psikoloji
Ekrem Çulfa, istanbul, Üsküdar, Kadıköy, Acıbadem, Psikolojik Danışmanlık Merkezi, Telefonu, 0533 373 81 23 ,pedagog ile ilgili aramalar, pedagog tavsiye, pedagog istanbul, pedagog anadolu yakası, pedagog devlet hastanesi, pedagog ücretleri, pedagog bölümü, pedagog nedir ne yapar, pedagog gülten, pedagog, Acıbadem Psikolojik Danışmanlık www.acibadempsikolojikdanismanlik.com/ 0533 373 81 23 Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan ...
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/724PsikolojikDanismanlikMerkezleri
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Randevu Tel: +90 505 767 58 85
                      +90 533 373 81 23

Psikolojik Danışmanlık
İstanbul, Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Pendik, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy'de Şubelerimiz vardır.
Psikoterapi
Bebek, Çocuk ve Ergen, Evlilik, Aile, Cinsel Terapi Hizmetleri Vermekteyiz.
Koçluk ve Rehberlik
Yaşam - Aile - Kariyer - Sporcu - Öğrenci - Eğitim - İlişki - Yönetici ve Finansman Koçlukları Vermekteyiz.
Eğitimlerimiz
Aile Okulu - Evlilik Okulu - Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik ve Evlilik Öncesi Eğitimleri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi24
Bugün Toplam247
Toplam Ziyaret596566
Üyelik Girişi
Anket
Cinsel Terapiste Gitme Zamanı Geldi mi?
İçeriği ile beraber -25 yıllık bu Psikoloji sitesi-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
İçeriği ile beraber
-15 yıllık bu site-satılık Fiyatı
10.000 Dolar
Önerilen Psikoloji Siteleri Linkleri
Takvim
Saat
Hava Durumu
İçeriği ile beraber -25 yıllık bu site-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
Jenerik isime sahip, içeriği güçlü
-15 yıllık bu site-satılıktır.

Fiyatı: 10.000 Dolar


Aile Bireysel Çift Evlilik Danışmanı istanbul Dr Ekrem Çulfa 0505 767 58 85
ekremculfa@hotmail.com
ÇEKİLİN ÖNÜNÜZDEN…
16/12/2020
ÇEKİLİN ÖNÜNÜZDEN…


Şöyle bir düşünün; hayatınızda bir şeyi çok gerçekleştirmek istiyorsunuz ama bir türlü olmuyor veya bir türlü istediğiniz o son hedefe ulaşamıyorsunuz. Kim bilir belki de hep aynı planı yapıp duruyor ve sonuçların farklı olmasını bekliyorsunuz. Farkında olmadan her hafta, hep aynı döngünün içine hapsoluyor, kendinizi potansiyelinizin altında yaşamaya mahkum ediyorsunuz.
Gerçekleştiremediğiniz hayallerinizden dolayı pişmanlık duyuyor, ancak sizi sınırlayan alışkanlıklarınız yüzünden kıpırdayamıyorsunuz. Hatta kendinizi özgürlüğe ulaştırabilmek için yapmanız gerekenleri biliyor ancak yapamıyor veya üşeniyorsunuz. Sonra kendinize kızgınlığınız öylesine artıyor ki; kendi kendinizi adeta sabote ediyorsunuz. 

Peki kendi kendini sabote etmek ne demektir?

Bunu başaracak kadar iyi değilim, sevilmeyi hak etmiyorum, beni de, yaptığım işi de isteyen yok zaten, kendimi iyi hissediyorsam kesin kötü bir şey olur, keşke daha güzel olsaydım…

İşte “kendi kendini sabote etme” (self-sabotage) cümlelerinden bazıları…
Kendi kendini sabote etme aslında davranış bilimleri, psikoloji ve sosyoloji biliminin iyi bildiği bir kavram. Bir çeşit “kişinin kendi kendine yaptığı olumsuz iç konuşmalar nedeniyle özgüveninin düşmesi ve kendini gerçekleştirmesinin engellenmesi halidir.”

Bu kavram Berglas ve Jones tarafından ilk kez 1978 yılında şöyle tanımlanmış: “Bireyin bir işi ya da görevi yerine getirebilecek kapasitesi olmasına rağmen, söz konusu işi kotarabileceğine yönelik belirsizlik yaşaması ve yeterli kapasitede olmadığına ilişkin bahaneler bularak kendini haklı gösterme çabası.”

Aslında ortalama bir insan için hiç yabancı olmayan bir ruh hali.
Kendini sabote etme hali bazen kişilerin başarabileceklerinden kuşku duyduklarında benliklerini korumak amacıyla da başvurduğu bir savunma mekanızması olabiliyor.
Kendini sabote etme mekanizmasını kullanan kişiler, performansları sonucu ortaya çıkan başarısızlık durumlarını yeteneklerinden ziyade performanslarındaki sorunlara bağlama eğilimi gösteriyorlar.
Bilimsel veriler iki çeşit kendini sabote etme yolu tanımlıyor:
Bunlardan ilki “davranışsal kendini sabotaj” (behavioral self-handicapping), 
ikincisi ise “sözlü/öz bildirimli kendini sabotaj”  (claimed/self-reported self-handicapping)’dır.

Sözlü kendini sabotaj, yapılacak eylem öncesi korku, anksiyete, bitkinlik, stres, aşırı heyecan, panikatak gibi daha çok psikolojik belirtilerin sözel olarak ifade edilmesi anlamına geliyor.
Davranışsal sabotaj ise eylem öncesi başarılı olmak için gereken düzeyde çalışmamak, farklı gündemlerle ilgilenme, sonucu kadere bağlamak, fiziksel belirtiler göstermek, yapabileceğinden fazla işi bir arada yürütmeye çalışmak, alkol-madde kullanımı gibi davranışları içeriyor. (Higgins ve ark.1990, Hendrix ve Hirt 2009).
Neden kendimizi sabote ederiz?

“Self sabotaj” eyleminin kökeni çocukluk yıllarına dayanabiliyor. Bazı çocuklar, ebeveynlerine başarılı görünmek, onları mutlu etmek, dikkatlerini çekmek ve kendilik değerini korumak için kendini olduğundan daha yetenekli ve zeki  gösterme çabası içine girebiliyor. Bu eğilim yıllar içinde kendi kendini sabote etme eylemine dönüşebiliyor.
Kendini sabote etmek eyleminin temelinde öz-güven, öz-değer, inanç eksikliği vb durumlar yatıyor. Yaşanan durumların hissettirdiği duygular ile baş edememe hali de “self sabotage” nedeni olabiliyor. Öyle ki, kişiler bazen içinde bulunulan duruma ve çevredeki diğer kişilere gereksiz tepkiler verilebiliyor ve adeta yangına körükle gidip sabotajın dozunu arttırabiliyorlar. Dolayısıyla, kişi kendini hedefe ulaşmadan engellemiş oluyor. Bu durum bireyin kendini elde edebileceği yeni duruma hazır hissetmediğinden veya içten içe hak etmediğini ya da elde edemeyeceğini düşünmesinden kaynaklanabiliyor.
Kendi kendimizi sabote etme yolları Nelerdir?

Bilimsel çalışmalar, kendini sabote etme halinin çoğu zaman bilinçsizce yapıldığını ortaya koyuyor. Bu konuda yazılmış en iyi kitaplardan biri Petra Block’un “MindFuck” isimli kitabıdır. Petra’ya göre insan ne kadar eğitimli, uygar ve çağdaş değerlere inanıyor olursa olsun, yine de düşünce sistematiği otoriter ve baskıcı olabiliyor. Petra’ya göre insanın kendini engellemesinin değişik yolları var. Bu yollara örnek olarak “kendini inkar etmek, başkalarının yaşamsal çıkarlarını kendininkilerden yukarıda tutmak, herkesi memnun etmeye çalışmak, kendini ve başkalarını baskı altına almak, kendine ve başkalarına mükemmeliyetçilik, bilmişlik gibi değerler biçerek yakınmayı alışkanlık haline getirmek, katı ve keyfi kurallara boyun eğmek, kendine ve başkalarına karşı kronik güvensizlik yaşamak” sayılabilir. Sürekli bir şeyleri ertelemek, kendine acımak gibi davranış ve düşünce kalıpları da kendi kendine sabote etmek yöntemleri arasında sayılıyor.

Toronto Üniversite’sinden Dr. Jason Plasis ve sosyal psikolog Kristen Stecher’ın yaptığı araştırmalar, kimi insanların elde ettikleri başarılar karşısında ezildiklerini ve aslında kendi kapasitelerinin sınırlı olduğunu düşündüklerini ve kendi başarıları karşında afallayabildiklerini gösteriyor. Bu durum sonraki yaşamlarında üzerlerindeki baskıyı arttırıyor ve kimi zaman bu ağır yükü taşıyamayıp kendilerini sabote etmelerine yol açabiliyor.
Bazı araştırmacılar, insanın güvenliğini sağlamak ve alıştığı ve güvenli olan yaşam döngüsünün dışına çıkamama hali olarak tanımlanan “direnme sendromu” (resistance syndrome)  ile “self sabotage” arasında bir ilişki olduğunu ileri sürüyor. Bu görüşe göre kişiler alıştıkları döngünün dışına çıkmaları gerektiğinde, bunu engellemek adına, kendi kendilerini sabote edebiliyor ve direnme sendromunun yerleşmesine katkı sağlıyor. Sonuçta karşılanmamış ihtiyaçlar ve beklentilerden dolayı hayal kırıklığı hissedilmiyor, pişmanlıklar duyulmuyor.

Psikoloji literatüründe, ”’başarısızlık korkusu”, “mükemmeliyetçilik”, “risk almak” ve “hata yapmak” korkuları da, kendi kendini sabote etmek kavramı içinde değerlendiriliyor. Elliot ve Thrash isimli araştırmacıların şu saptamasına katılmamak olası değil. “Kişiler, hata yapma korkusu nedeniyle, çeşitli durumlara hazırlık yapmayı ertelemekte, olumsuz çıktılar oluşturarak, olası başarısızlık sonucu yaşayacakları utanç duygusundan benliklerini korumaya çalışmaktadırlar.”

Günlük hayatta kendimizi sabote etmenin önüne nasıl geçebiliriz?

“Kendi kendini sabotaj” eylemlerinden korunabilmek için öz yeterlilik kavramı, yani, insanın kendini pozitif algılaması; öz saygı gibi benlik ile ilişkili özellikler önem kazanıyor. Bu kavram, Dr. Pajares’in vurguladığı gibi, zorluklar karşısında iyimser olmayı, azim ile çabalamayı ve çabalarken ortaya çıkan davranışları içeriyor (1996).

Öz yeterlilik algısının, çocukluk dönemlerinden itibaren geliştirilmesinde ebeveynler ve onlarla olan ilişkiler önem taşıyor. Benlik gelişiminde ebeveyn-çocuk etkileşiminin kalitesi, bireylerin gelecek dönemlerdeki yaşam kalitesini ve davranış şekillerini etkiliyor (Kazemi ve ark. 2014). Öz saygı ve benlik bütünlüğüne sahip olmak, “self sabotage” riskini azaltıyor ve öz yeterlik algısını güçlendiriyor.
Sonuç olarak, işin esası benliğin güçlenmesidir. Hangi yaş grubunda olursa olsun, başarısızlık ve başarısızlığa karşı hissedilen tehditlerin de insanlara öğrenme ve gelişme fırsatları doğurduğunu hep hatırda tutmak gerekiyor. Başarısız olunan durumlarda, benliği korumak için, sabote etme stratejilerine başvurmak yerine başarısızlığa neden olan durumlarla yüzleşebilmek gerekiyor. Bu konularda gelişmeye çalışmak, benlik bütünlüğüne katkı sağlıyor. Eğer kendinizi sabote ediyorsanız mutlaka profesyonel destek 05447243650 hattımızı arayarak düzenli profesyonel yardım almalısınız.

Hep aklınızda tutun, iş ve özel hayatımızda daha öz güvenli, mutlu, gelişime açık ve başarılı bireyler olabilmenin yolu önünüzden çekilmekler başlıyor. 

ÇEKİLİN ÖNÜNÜZDEN…


395 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

👨🏻‍🏫👩‍🏫Yabancı sınıf arkadaşlarımla nasıl daha cesur iletişim kurabilirim? Sesimi nasıl duyurab - 26/08/2023
👨🏻‍🏫👩‍🏫Yabancı sınıf arkadaşlarımla nasıl daha cesur iletişim kurabilirim? Sesimi nasıl duyurabilirim? Bana katılmalarını sağlamak için ne yapmalıyım? Ne yapmamalıyım? 👇👇👇Yabancı sınıf arkadaşlarınızla daha cesur bir şekilde iletişim kurmak
👨🏻‍🏫Psikolojik Yorgunluk Nedir? 👩‍🏫Psikolojik yorgunluğu yenmenin yolları - 24/08/2023
✍️Psikolojik yorgunluk, duygusal, zihinsel ve fiziksel açıdan aşırı tükenmişlik hissiyle karakterize olan bir durumdur. Yoğun stres, duygusal aşırı yüklenme, sürekli baskı altında olma, zorlu yaşam olayları veya uzun süreli zorlayıcı çalışma koşulla
İlişkilerde partnerine ilgi göstermenin ve değer vermenin önemi nedir? İlişkilerimde ilgisizlik ve d - 26/07/2023
İlişkilerde ilgi göstermek ve değer vermek, partnerinizi sevdiğinizi ve onun size önemli olduğunu hissettirmek için yapılan davranışlardır. İlgi göstermek, partnerinizin hayatındaki şeylere ilgi duymanız, onunla konuşmanız ve onun fikirlerine sayg
👨🏻‍🏫 Koçluk Nedir? Online Koçluk Hizmetlerinin faydaları nelerdir? - 21/07/2023
Koçluk, bir kişinin hedeflerini belirlemesine, bu hedeflere ulaşması için planlar yapmasına ve destek almasına yardımcı olan bir danışmanlık yöntemidir. Bir koç, kişinin kendine güvenini artırmak, öz disiplinini geliştirmek ve motivasyonunu yükseltm
PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZİ, ÜCRETİ, RANDEVU, SEANS, TELEFON NUMARASI HAKKINDA... - 20/09/2022
Fobiler, Kaygı bozuklukları, Panik Atak Tedavisi, Uyku sorunları, Cinsel işlev bozuklukları, Travma, Aile içi çatışmalar,Mükemmeliyetçilik, Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite,Depresyon, İlişki sorunları, Kişilik bozuklukları, Takıntılar, Öfke kontrol
Selamlaşmaların Gizli Değeri ve Anlamı Nedir? - 27/07/2022
Yeni bir psikolojik bilimsel araştırma, küçük bir hareketin ve sözün gücünü nasıl hafife aldığımızı ortaya koyuyor... Bilimsel araştırmalara göre yazılan bu makalenin önemli noktaları ve konu başlıkları:
Bazı İnsanlar Neden Hayattan Asla Memnun Olmazlar - 19/07/2022
Bazı insanların hayattan neden memnun olmadığına dair şaşırtıcı psikolojik araştırmalar ve bilimsel sonuçlar var… Bu çok iyi bir haber!
İnatçı Çocuk ile Baş Etme Yolları - 12/03/2022
Eğer çocuğunuz sözünüzü dinlemiyor, kendi bildiğini okuyor, iletişim kurmuyor ve tepkisel davranıyorsa bu önerilere mutlaka dikkat edip istikrarlı bir şekilde düzenli uygulayın. Bu yazımda “inatçı çocuk ile baş etmenin temel yolları” nı geniş bir şe
AİLE-EVLİLİKTE VE ÇİFT İLİŞKİLERİNDE FARKLILIKLAR ZENGİNLİĞE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR Mİ? - 12/03/2022
DEĞERLİ Okuyucu, Aile Evlilik Çift Danışmanı ve İlişki Uzmanı olarak aile-evlilikte ve eş seçiminde farklılıkların önemini yazdım. İyi okumalar…
 Devamı