Psikolog Adayı Nurselam Işık 05538203547
nurselam.1973@gmail.com
TRAVMA
07/11/2019 TRAVMATravma Yunanca bir kelimedir ve yara demektir.Yunanlılar bu terimi yalnızca fiziksel yaralanmalar için kullanmış olmasına rağmen günümüzde travma sık kullanılan kelimeler arasına girmeye başlamıştır ve duygusal yaralanmaları da kapsamaktadır.Ancak her yaşanılan sıkıntı verici olay ''ruhsal travma'' olarak adlandırılamaz.Olayın niteliği kadar olay karşısında verilen tepkiler de önemlidir.Çünkü travmalarda kontrol bireyde değildir.Kontrol kaybı kişiyi boşluğa sürekler.Bu sebeple travma tanımı tam olarak gündelik hayatta kullandığımız yani başedemediğimiz durumlarda kullandığımız anlamda bir terim değildir.Bu nedenle travma kapsamlıdır ve tek boyutlu olarak düşünülemezdır.Travmanın tek bir tanımı yoktur.Birinci tanım:İnsan vücüdunun deri,kafatası,vs.gibi koruyucu organların önleyemediği ani hasarlar.İkinci tanım ise:İnsan bünyesinin dışarıdan yardım almadan iyileştiremeyeceği doku hasarıdır.Bu tanımlarla beraber ortaya atılan en geiş travma tanımı şu şekildedir;Aniden ortaya çıkacak insanın temel korkularını tetikleyen belli dinemikleri harekete geçiren ruh,duygu,düşünce, yapısını temelden sarsan ve dışarıdan yardım alınmadan iyileşmeyen bozukluklardır.Örneğin: Kanser öğrenildiği zaman travmaya sebebiyet verir.Kanser hastası olan hastalara doktoru tarafından kaç gün kaldı şekilde söylenmesi de travmaya neden olabilir.Ayrıca ani ölüm,acı bir şekilde ölüm de travmaya sebebiyet verebilir. Travmatik olaylar bizim beynimizin belli başlı alanlarına etki eder ve hasar verir.Travmalarda en önemli kısım beyin sapıdır.Beyin sapı,tüm hayatta kalma fonksiyonlarımızı,uyku,vücüt ısısı,kalp atışı,vs. gibi yaşamsal fonksiyonların faaliyetini sağlar.Anne karnında .günden sonra gelişmeye başlar ve bu süreçte bebek annenin yaşadığı tüm dış etkenlerden gelen her türlü mesajı ve stres kaynağını kayıt altına alır ve ömür boyu beyin sapında taşır.Ve bu durum travmalarda beyin sapına ve beyin sapının fonksiyonlarına zarar verir.Bununla bereber travmalar limbik sisteme(duyguları kontrol eder) zarar verir.Çünkü travmalar duygusal bir süreçtir.Bunlarla beraber beynin mesaj merkezi talamus,uyku hafızasının tutulduğu alan hipokampusu ve kortizol hormonu salgılayan(travmalarda aşırı derecede salgılanır) olumsuz etkiler. Travma türleri iki şekildedir:1.Doğa Kaynaklı Travmalar.Bunlar;Deprem,sel,heyelan,çığ,volkan vs.Ancak doğa kaynaklı travma diye bir şey yoktur.Doğa kaynaklı travmaların hemen hepsini sebebi insanlardır ve bu sebeple doğa kaynaklı travmaları,insan kaynaklı travma grubuna dahil edebiliriz.Çünkü insanların açgözlülüklerinin,cehaletlerinin ve ihmalkarlıklarının bir sonudur tüm doğa kaynaklı olaylar. 2. İnsan kaynaklı travmalar.Bunlar;Savaş,tecavüz,taciz,istismar,işkence,zorunlu göç,trafik kazaları,yangın vs. gibi durumlar örnek gösterilebilinir. Travmaların neden olduğu zarar ve kayıplar çok ciddi,ağır,geri getirilemez bir durumdur.Bunlar şu şekilde sıralanır.1.Maddi zarar ve kayıplar:En tahammül edinilebilen kayıp çeşididir.Yerine konulacak tarzda kayıplardır 2.Duygusal karar ve kayıplar:Ölüm,yaralanmalara,anlatılmayan görüntüler vs. yerine konulamayacak ve geri getirilemeyen kayıplardır. 3. Tıbbi ve fiziksel zarar ve kayıplar:Kolu kopması,gözü çıkması,vücutta kalıcı yaralar ve izler,felçler vb.Gaziler örenk gösterilebilir. 4.İnançsal ve ahlaki zarar ve kayıplar:İşkenceler kişinin inancını ve direncini vermeye çalışırlar. TSSB'nin Evreleri(Travmatik Olma Evreleri)1.Travmatik olay 2.İkincil yaralanmalar(Mağdurun beklediği kurumlardan ve yerlerden yardımı almaması) 3.Kurban Süreci:Anormalikleri başlaması kişide klinik belirtileri ortaya çıkan kaçınmalar,öfke patlamaları,tekrardan o anı yaşamak.Kişi travmanın travma olduğunu fark edemiyor ve gerekli yardımı alamyor.Bu sebeple bireyin çevresindeki kişiler bu konuda daha duyarlı ve dikkatli olmalıdır. 4.Direnç-Direnme Süreci: Belirtiler devam eder bu aşamada ve konuştukça terapi yapıldıkça bireyde başka başka travmalar ortaya çıkar.Akut süreç bir ay sürer.Ancak 1 ay sürede kalkmazsa problem başlar ve kişide problemler ortadan kalkar. 5.Başarı Süreci:Belirtilerin azalmaya başladığı bu evre,kişinin hayatında büyük değişimlere yol açar.İleriki zamanlarda birey daha başarılı olur ve başka planlara yönelir. TRAVMA İLE İLİŞKİLİ PSİKİYATRİK SENDROMLARTravma çok çeşitli psikiyatrik belirti ve hastalıklara yol açabilir. Akut Stres Tepkisi,Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB),Travmatik Yas, Depresyon, Somatoform Bozukluklar,Alkol-Madde Kullanım Bozuklukları,Anksiyete ve Mizaç Bozuklukları, Psikotik bozukluklar,varolan eski psikiyatrik bozukluğun alevlenmesi,kişinin toplumla uyumu ve iş,sosyal yaşantısında aksamalar, çalışma veriminin düşmesi travmatik olaylardan sonra en sık karşılaşılan psikiyatrik bozukluklardır. Ancaktravmalardan sonra en sık rastladığımız psikolojik sorunların başında Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) gelir. TSSB genel toplum çalışmalarında %1-14 arasında görülür. Ciddi şiddet olayları,savaşlar ve doğal afetlerin yaşandığı bölgelerde %50'lerin üstüne çıkabilen oranlar bildirilmiştir. Ülkemizde yaşanan 17 Ağustos depremi'nden sonra yapılan çalışmalar, bölgede yaşayan kişilerin %40’ında TSSB bulguları görüldüğünü göstermektedir. TSSB diğer psikiyatrik hastalıkların sıklıkla eşlik ettiği (komorbid bozukluklar) bir bozukluktur.TSSB olan hastaların %80’ ninde başta depresyon olmak üzere diğer psikiyatrik hastalıklar görülür. TSSB'ye en sık eşlik eden hastalıklar arasında panik bozukluk, sosyal fobi,somatoform bozukluklar,alkol ve ilaç kullanım bozuklukları,kişilik değişiklikleri veya bozukluklarını sayabiliriz. Eşlik eden bozuklukların olması TSSB'nin seyrini olumsuz etkiler. Kadınlarda erkeklere göre daha sık TSSB gelişir. Travma sonrasında olayın etkilerinin devam etmesi, örneğin olayla ilgili yargılamanın sürüyor olması gibi etkenler,travma sonrasında yeterli fiziksel ve psikolojik desteğin sağlanamaması TSSB riskini arttırır.Tedavi edilmeme,yetersiz tedavi ya da uygun olmayan tedavi TSSB 'nin kronikleşmesine neden olabilir. Kronikleşen bozukluk kişinin iş,aile ve sosyal hayatını bozarak kişi ve toplum için önemli bir sorun haline gelebilir. TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU NEDİR?Posttravmatik stres bozukluğu, genellikle savaş, doğal afet veya cinsel - fiziksel taciz gibi son derece stresli bir olaydan sonra meydana gelir. Semptomları; depresyon, anksiyete (kaygı), geçmişe dönme (flashback) ve tekrarlayan kabusları içerir.Cerrahinin ilgilendiği travma şekli fiziksel travmalardır (yaralanmalar). Travmaların belkide en önemli yanı prematür ölümlere neden olmasıdır. İronik olarak travma aynı zamanda tıbbın gelişimine katkıda sağlamıştır (özellikle savaşlar ve trafik kazaları). Örneğin birinci dünya savaşı sırasında, Amerikalı cerrah George Crile, Jr. ‘ın (1907-1992) önerdiği intravenöz deniz suyu infüzyonu, sıvı tedavisi olarak askerlere uygulanmış ve daha sonra sivil hayata da geçmiştir. Yine şokun patogenezinin anlaşılması da bu döneme rastlar. Kore savaşı sırasında yaralının helikopterle hızlıca transportu ve hemorajik şokta elektrolit solüsyonlarıyla beraber kan transfüzyonu hakkında tecrübe kazanılmıştır.Travma sonrası stres hastalığı uzun yıllar sürebilen ve ciddi işgücü kaybına yol açabilen bir hastalıktır.Toplumda ruhsal travma yaşayan pek çok kişi olmasına rağmen ancak bir kısmı (örneğin depremi yaşayanlarda %20’si) travma sonrası stres hastalığına yakalanır. Bu da bazı kişilerde hastalığa bir yatkınlık olabileceğini, ya da bazılarının hastalığa karşı daha dayanıklı olduğunu düşündürür. Ruhsal travmalardan sonra kimlerin hastalanacağını veya kimlerin uzun süre hasta olarak kalacağını önceden bilmek kişi ve ailesi için olduğu kadar toplum için de önemlidir. Özellikle deprem gibi felaketlerden etkilenen kişi sayısının milyonlarla ifade edilmesi konunun ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu göstermektedir. Yapılan araştırmalar kadınların erkeklere oranla ruhsal travmalardan sonra TSSH’na daha sık yakalandığını gösteriyor: travmanın türü ne olursa olsun, kadınlarda TSSH erkeklerden 2-3 kat daha fazla görülüyor. Geçmişte başka ruhsal travma yaşayanlar, daha önce ruhsal hastalık geçirmiş olanlar veya yakınlarında ruhsal hastalık bulunan kişilerin TSSH’na yakalanma ihtimali daha fazladır.Kadınlar, geçmişte ruhsal travma yaşayanlar, başka ruhsal veya bedensel hastalığı olanlar ve travmayı daha şiddetli yaşayanlar daha fazla risk altındadır.Ruhsal travma ne kadar şiddetli yaşanmış ise ruhsal etkiler de o kadar fazla ve uzun süreli olur. Örneğin depremde enkaz altında kalanlar kalmayanlara göre, yakınını kaybedenler kaybetmeyenlere göre, evi hasar görenler görmeyenlere göre daha fazla ruhsal sorun yaşarlar. Bunun dışında travma sırasında yaşanan korkunun derecesi de önemlidir: örneğin deprem anında çok fazla korktuklarını, hiçbir şey düşünemeyip donup kaldıklarını söyleyenler arasında TSSH oranları daha yüksektir. Kaçınma ya da unutmaya çalışma travmanın etkilerini azaltmıyorTravma sonrasında kişinin olayın etkileriyle başa çıkmak için kullandığı yöntemlerin de sonuçları etkileyebileceği düşünülüyor. Olay olmamış gibi davranan, unutmaya çalışanlarda hastalığın iyileşmesi daha fazla gecikirken, sorunlar için yardım arayan, sorunlarını başkalarıyla paylaşan, hakkını arayan kişiler daha çabuk iyileşiyor. Kişinin elde edebildiği sosyal destek de travma sonrasında iyileşmeye olumlu etkide bulunuyor. Sosyal destek az ise özellikle depresyon belirtileri daha fazla hissediliyor. Zaman travmanın etkilerini tamamen ortadan kaldırmıyorYapılan çalışmalar travmalardan sonraki ilk günlerde olayı yaşayan kişilerin çoğunun ruhsal olarak etkilendiğini, korktuğunu, kabuslar gördüğünü, ancak bu belirtilerin birçok kişide günler veya haftalar içinde geçtiğini gösteriyor. Ancak etkilenen her 5-6 kişiden birinde belirtilerin düzelmesi çok daha uzun sürebiliyor, bazen ise yıllarca devam edebiliyor. Bu nedenle “zaman herşeyin ilacıdır” sözü herkes için geçerli değil.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TOURETTE SENDROMU - 06/11/2019 |
Bedensel ve sesli tiklerin bir arada bulunduğu bir hastalıktır.Aynı şekilde kısa aralıklarla meydana gelen istemsiz, hızlı, âni bedensel |
PSİKODİYET - 05/11/2019 |
Psikodiyet,beslenme ve psikoloji alanlarını bir araya getiren,grup yaklaşımının kullanıldığı marka tescilli bir iyileştirme programıdır.Psikodiyet içerisinde hem diyet hem de psikoloji alanını barındıran bu alan uzman psikologlar ve diyetisyenler |
Evlilik Öncesi Çift Danışmanlığı Almak Evlilik Öncesi Bir Check Up Testi Gibidir - 04/11/2019 |
Günümüz şartlarında, çiftlerin evlilik öncesi mutlaka profesyonel danışmanlık alması gerekiyor. Bu yazımda düğün öncesinde çiftler için merak edilenler hakkında bilgiler yazdım.Evlenmeyi planlayan birçok çift için evin düzeni, balayı planı, gelinlik |