01/09/2018
DÜRTÜ KONTROLSÜZLÜĞÜ- DÜRTÜ KONTROL BOZUKLUĞU
Dürtü organizmanın herhangi bir davranışını başlatan uyarandır. Bu uyaran çevreden, vücuttan yada iç dünyadan kaynaklanabilir. Dürtünün harekete geçirdiği organizmanın davranışları bir amaca hizmet eder; yemek, uyumak, içmek…. Eğer susadıysak su bardağına doğru bizi harekete geçiren dürtülerimizdir.
Dürtü kontrolsüzlüğü ise karşı konulmaz dürtülerin sonucu olarak yapılan, kişinin kendisine veya başkasına zarar verdiği davranışları sergilemekte kendini alıkoyamadığı bir hastalıktır. Hasta kendini harekete geçiren dürtüye karşı koymaya çalıştığı zaman, vucütta gerginlik artar, kontrol kaybı olabilir. Dürtü kontrol bozukluğu olan kişiler sadece aşırı davranışlarda bulunmakla kalmaz, belli bir davranışı gerçekleştirme isteklerinin de kontrol edilemez olduğunu hissederler. Birey ne kadar da kendini kontrol etmeye çalışsa da belli bir zaman sonra dürtüye yenik düşer ve toplumdan uzaklaşır. Dürtü bozukluğu yaşayan birey dürtüsel davranmaktadır. Yani sadece dürtülerinin amacına hizmet etmektedir.
Dürtüsel davranışın ise üç boyutu vardır. Bunlar : davranışın sonuçlarını gösteren verilerin değerlendirilmemesi, birey anlık davrandığı için dürtüsünü kontrol etme başarısındansa anlık elde edeceği hazla yenik düşmesi, toplumsal kurallara ve kısıtlamalara uymayan davranışların baskı altına alınamaması ve engellenememesi.
Dürtü kontrolsüzlüğü yaşayan hastaların ortak bir takım özellikleri vardır. Bunlar;
*kendilerine ve çevredekilere zararlı olduğunu bildiği halde yaptığı davranışlarda dürtülerine karşı koyamazlar.
*dürtülerine bazen direnirler bazen ise öğrenilmiş çaresizlik yaşar ve dürtülerine direnmezler.
*dürtü başladığı anda gerilmeye başlarlar.
*yaptıkları davranışın zararı bilmelerine rağmen davranıştan sonra haz duyabilirler.
* yaptıkları davranışlardan haz duyabildikleri gibi, suçlulukta hissedebilirler.
Çoğu durumda kişi dürtüsel davranışı gerçekleştirmeden önce gerginlik yaşar ve bunu eylem sırasında alınan haz ve rahatlama hissi takip eder. Dürtüsel eylemler kişiler arası ilişkilerde bozulmaya, maddi ve yasal sorunlara yol açabilmekte ve hatta hayati risk oluşturabilmektedir. Bu nedenle dürtü kontrol bozukluklarının tedavi edilmesi gerekmektedir.
Dürtü kontrolsüzlüğünün türleri;
* Patolojik kumar oynama :
Manik dönemle açıklanamayan, tekrarlı ve sürekli bir şekilde uygunsuz kumar oynama davranışı ile karakterizedir ve aşağıdaki belirtilerden en az beşinin görülmesi gerekir:
*Kumar oynama üzerine aşırı kafa yorma
*Giderek artan miktarda para ile kumar oynama ihtiyacı
*Başarısızlıkla sonuçlanan kumar oynamayı azaltma, bırakma girişimleri
*Azaltma-bırakma girişimlerinde huzursuzluk hissetme
*Sorunlardan ya da olumsuz duygulardan kaçmak için kumar oynama
*Kumar oynama ölçüsü hakkında etrafına yalan söyleme
*Kaybedileni kazanmak için çoğu kez tekrar kumar oynama
*Kumar oynamak için gereken parayı sağlamak adına yasa dışı eylemlerde bulunma (dolandırma, sahtekarlık, çalma vb.)
*Kumar oynama yüzünden ilişkisini, işini ya da eğitim veya meslekle ilgili bir fırsatı tehlikeye atma ya da kaybetme
*Kumara bağlı ekonomik zorluklarda para sağlamak adına başkalarına güvenme
Bu bozukluk erkeklerde daha sık görülür ve genelde kadınlardan daha önce,ergenlik yıllarının başında başlar. Bozukluğa diğer dürtü denetim bozuklukları, madde kullanım bozukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, depresyon, kişilik bozuklukları gibi farklı ruhsal bozukluklar eşlik edebilmekte hatta intihar girişimleri görülebilmektedir. Bu nedenle mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
* Kleptomani (çalma hastalığı):
Tekrarlı olarak gereksinilmeyen nesneleri çalma davranışları ile karakterizedir. Çalma davranışından önce gerginlik ya da duygusal uyarılma; çalma esnasında ise rahatlama ve doyum yaşanır. Çalma davranışları kızgınlık ya da intikam duygusunu yansıtma amaçlı değildir ve tanı koymak için diğer bazı ruhsal durumların (hezeyan/halüsinasyonlara cevap, manik dönem, davranım bozukluğu ya da antisosyal kişilik bozukluğu) dışlanması gerekmektedir. Kleptomanlar çalma eylemini genelde planlı olarak ya da başkaları ile işbirliği içinde yapmazlar. Çaldıkları nesneye gereksinim duymadıkları için bunları başkalarına dağıtabilir ya da atabilirler. Davranışlarının yanlış ve benliğe yabacı olarak değerlendirir ve sıklıkla suçluluk hissederler. Hastalığın başlangıç yaşı değişkendir ve erkeklerde daha az sıklıkta görülür. Kleptomaniye diğer dürtü denetim bozuklukları, kaygı ve duygudurum bozuklukları, kişilik bozuklukları, sürekli satın alma davranışları ve yeme bozuklukları da eşlik edebilir.
*Trikotillomani (Saç yolma):
Farkedilir derecede tekrarlı saç yolma davranışı, yolma öncesinde yaşanan gerginlik ve eylem sırasında sağlanan rahatlama-haz ile karakterizedir. Bu bozukluk belirgin sıkıntı ya da işlevsellikte ciddi bir bozulma yaratır, başka bir mental bozukluk ya da genel tıbbi durumla daha iyi açıklanamaz ve belirgin bir saç kaybına neden olur. Yolma eylemi tüy çıkan her bölgede gerçekleşebilse de en sık kirpik, kafa derisi ve kaşlar yolunmaktadır. Yolunan bölge zamanla değişebilir. Bazı kişilerde başkalarının saçını/tüyünü yolma isteği de görülebilir. Görülme oranı cinsiyete göre çocuklarda yaklaşık olarak eşittir ancak yetişkinler için kadınlarda daha sık görülür. Bu bozukluğu olanlarda tırnak yeme, tırmalama gibi davranışlar, kaygı bozuklukları (özellikle OKB), duygudurum bozuklukları, madde kullanım bozukları, kişilik bozuklukları, yeme bozuklukları ya da zihinsel gerilik bulunabilir.
* Piromani (yangın çıkarma hastalığı ) :
Tekrarlı ve kasıtlı olarak yangın çıkarma davranışları, yangın ve yangınla ilişkili olaylara yönelik duyulan ilgi, merak, çekim ve büyülenmişlik hisleri ile karakterizedir. Eylem öncesi kişi gerginlik ya da duygusal uyarılma yaşar ve yangın esnasında ve sonrasında ise haz ve rahatlama hisseder. Ancak çıkarılan yangın intikam-kızgınlık duygusunu göstermek, sosyopolitik bir eylem, hezeyan/hallüsanasyonlara yanıt, maddi kazanç sağlama gibi amaçlar taşımaz ve bu bozukluk başka bir ruhsal bozuklukla (yargılama bozukluğu, manik dönem, davranım bozukluğu ya da antisosyal kişilik bozukluğu) daha iyi açıklanamaz. Bu hastalık çok sık görülmez ancak genelde erkeklerde, toplumsal becerileri zayıf kişilerde ve öğrenme güçlüğü olanlardagörülmektedir. Piromanisi olanların çoğunda alkol kötüye kullanımı ya da bağımlılığı öyküsü bulunur. Tedavide psikoterapi içinde daha çok davranışçı yaklaşımlar uygulanır.
*Aralıklı patlayıcı bozukluk :
Tekrarlı olarak saldırganlık dürtülerine karşı koyamama sonucunda mala zarar verme ya da ciddi saldırı eylemlerinde bulunmayla belirli bir bozukluktur.
* Patolojik cilt yolma
*Kompulsif (takıntılı) alışveriş
*Kompulsif (takıntılı) cinsel davranış
* İnternet bağımlılığı * Kendine zarar verme davranışı * Tıkınırcasına yeme bozukluğu
Yukarıda sıralanan dürtü bozukluklarının tedavi aşamasında her bozukluk için uygulanacak farklı yöntemler vardır. Ancak hepsi için uygulanan ortak iki yöntemden bahsedebiliriz. Psikoterapi ve ilaç tedavisi. Dürtü kontrolsüzlüğü bir çeşit kontrol dışına çıkmış bağımlılık türü olduğu için terapide daha çok bilişsel davranışçı yöntemler uygulanır. Uzman Doktor ve Psikologlarınızla bu süreci onların belirlediği programa dikkatli şekilde uyarak olumlu şekilde atlatabilirsiniz.
Psikolog Büşra Yurtsever