Uzman Klinik Psikolog Osman İlhan
psk.o.ilhan@gmail.com
Depresyon
22/08/2018 Hepimiz gündelik hayatlarımızda duygusal iniş çıkışlar yaşamaktayız. Hayatın getirdiği olaylar karşısında güçlü karekterimizin soğuk duruşu çoğu zaman anı kurtarmış olsa da, profosyonellik adı altında aklileştirilmiş olsa da, ruhumuzun kayıt defterinde bütün yaşanmışlıklar özenle tutulur. Daha sonra bu kayıt defteri geriye dönük açılarak bizleri etkilemeye başlar. İnsan olmanın belki de en önemli bedelidir duyguların yakıcılığında yaşamaya çalışmak. Dengede kalmak, renk vermemek, güçlü görünmek, anti depresanların uyuşukluğunda ertelediğimiz her duygunun karşılığı depresyonla bize gelecektir muhakkak. Yaşadığınız duygusal çalkantılar, klinik bir tablonun kişilik bozukluğu epizodu yada psikiyatrik bir alevlenme değilse eğer, gayet insani ve normaldir. Normalimiz gereği, üzülmeliyiz, ağlamalıyız, içimizdekileri dışarı atabileceğimiz bir alan bulmalıyız yoksa da yaratmalıyız. Tüm bu kurtarıcı alanların olmaması halinde depresyon dediğimiz duygusal buhran dönemi yaşarız. Ruhumuzda olan her olay muhakkak karşılığını bulmalıdır. Öfkemizi, kırıklıklarımızı dışarı yansıtamazsak ruhumuz bu gerilim karşısında sıkıntıya düşmesi kaçınılmazdır. Özellikle depresyonla açığa çıkan sıkıntıları anlamak için, sorunların kaynağını ve sonuçlarını da çok iyi analiz etmek gerekecektir. Bu sebeple Depresyonu açıklamak gerekirse; Depresyon belirtileri kişilere göre farklılık gösterebileceği gibi en sık karşılaşılan karakteristik psikolojik özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir; .Ümitsizlik, değersizlik ve çaresizlik hisleri Depresyonun klinik bir tablo oluşturması halinde, duruma psikiyatrik müdahele açısından bakmalı ve gerekli klinik önlemler olan ilaç tedavisi, psikoterapi uygulamalarından yararlanmak üzere bir uzmana baş vurmamız gerekir. Gündelik hayatımızda yaşadığımız hüzün, karamsarlık, ümitsizlik, boşlukta hissetme, amaçsız kalma, geleceği karamsar görme, pişmanlık, sosyal içe çekilme, hiç bir şey den haz almama gibi depresif ruh halinin devamı e tedavisiz kalması halinde major depresyon dediğimiz daha ciddi sorun ortaya çıkmaktadır. Majör Depresyonun belirtileri nelerdir? .Bir beyin hastalığı olarak Majör Depresyon, beynin işlevlerinde bozulma ve düzensizliklerin yansıması olarak duygu, düşünce, davranış ve bedensel .işlevlerde bozulmanın ortaya çıktığı belirtiler kümesidir. Her hastada tüm belirtiler bir arada olmayabilir. Yukarıda bahsi geçen major tablo, gündelik yaşanılan duygusal gerilimlerden farklı olup psikiyatrik müdahele gerekmektedir. Bazı durumlarda önleyicilik ve tedaviye doğrudan katılım açısından hastaya yatış verilebilinir. Bu ve benzeri semptomları gösteren bireylerin ortak yaşamsal akış özetlerinde benzer tabloların olduğu kliniksel açıdan doğrulanmıştır ve bilinirliği çok olan bu rahatsızlığın tedavisi de bir okadar kolaydır. Burada önemli olan bireyin tedaviye ve yardıma ikna olması, çevresindeki insanlarca motive edilerek doğru kişilere yönlendirilmesi çok önemlidir. Bir diğer türü olan kronik-ısrarcı-distimik depresyon; .Kronik depresyon veya distimi uzun süre devam eden (iki sene veya daha fazla) bir bozukluktur. Kronik depresyonda belirtiler Majör Depresyondan daha az şiddetlidir ve kişinin günlük yaşamını önemli oranda engellemez. Kişi hayattan ciddi anlamda kopmamıştır, işini ve sosyal yaşamını sürdürebilir. Bir diğer depresyon türü olan atipik depresyon özelliklerine bakacak olursak klasik depresyon tablosundan farklı özellikler olduğu görülecektir; .Aşırı yeme, Özellikle erkeklerde görülen öfke patlamaları, nefret söylemleri, alkolün kötüye kullanımı, sosyal içe çekilme ve yakın çevreden uzaklaşma, iş yaşamında aksaklıklar gibi sorunlar akla depresyonu getirmelidir. Kadınlarda daha çok yemek yeme sorunları, öz bakımın azalması, uyku ve adet düzeninde bozulmalar gibi alanlarda kendisini belli eder. Depresyon tablosunun klinik semptomları cinsiyet ve yaşa göre ortak özellikler göstermekle beraber, çocuk ve genç ergenlerde mutlak içe çekilme ve hüzün halinin devamlılığı, aşırı uyku, bazen öfke patlamaları, yemek yeme bozuklukları, karamsarlık gibi özelliklerle doğrudan anlaşılabilinir. Son olarak mevsimsel depresyona değinecek olursak; .Mevsimsel afektif bozukluk olarak da adlandırılan mevsimsel depresyon, her sene aynı zamanda ortaya çıkar. Çoğunlukla sonbahar veya kış mevsiminde başlar ve ilkbahar veya yaz döneminde biter. Bunun nadir bir türüne "yaz depresyonu" denir, bahar sonu yaz başı başlar ve sonbaharda sona erer. Depresyon belirtisi yaşıyorsanız yada çevrenizde bir yakınınız bu durumdan muzdarip ise muhakkak çözüme yönelik girişimlerde bulunmanız gerekmektedir. Sonu intihara varacak kadar karamsarlık içerin bu bozukluk hali yaşam kalitesini düşürdüğü gibi hayattan alınan keyfide olumsuz etkileyecektir. Psikoterapi çalışması bu vakalarda çoğu zaman olumlu sonuçlar getirmekte ve yaşamın eski dengesine kavuşmasında çok önemli rol oynaması sebebi ile önemlidir. Uzm.Klinik Psikolog |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
İnsanı Anlamak ve Anlamlandırmak - 22/08/2018 |
İnsanlık Varoluşunu sürdürürken günlük hayatında bir çok psikolojik sorunlarla farkındalıklı yada farkındalıksız karşılaşır. |
Hedonizm(kötücül hazcılık)laneti - 22/08/2018 |
Mutluluk kavramı belki de insanlık tarihi kadar eski bir kavram olsa gerek. |
Bipolar Bozukluk Nedir? - 22/08/2018 |
Hepimiz gündelik hayatımızda çeşitli duygu iniş çıkışları yaşarız. |
An Bu Andır - 22/08/2018 |
Akıp giden zamanı takvime sığdıranlardan mısınız sizde? |