7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Randevu Tel: +90 505 767 58 85
                      +90 533 373 81 23

Hiperseksüalite Nedenleri Nelerdir?

Seks bağımlılığı; hormonal düzensizlikler, yaşanan travmatik olaylar ve psikolojik rahatsızlıklar ile ortaya çıkabilir. Dünya çapında görülme sıklığı %3 ila %6 oranlarında seyreder (bilinen) ve erkeklerde daha sık görülür. Fiziki travmalar (dürtü/hazları kontrol eden temporal ve frontal lob yaralanmaları), çeşitli nörolojik hastalıklar, dopaminerjik ajanlar (genellikle parkinson tedavisinde kullanılır), beynin ödül mekanizmasının faaliyetini üstlenen yolakların anomalisi veya iletişimsizliği sonucu ortaya çıkan hormon dengesizliği ile kalıtımsal problemler ve çeşitli duygu durum bozuklukları (depresyon, bipolar vb.) bu önemli cinsel işlev bozukluğunun nedenleri arasında gösterilebilir. Seks düşkünlüğü olan bireyler, kişilik özellikleri bakımından ele alındığında; genellikle öz disiplinsiz, stres yönetimi zayıf, aşırı duygusal, mutlu olmak için sürekli arayışta olan ve her şeyden çabuk etkilenen bağımlı kişilikler olarak tanımlanabilirler.

Kadınlarda Görülen Hiperseksüalite (Nemfomani) Nedenleri

·         Değersizlik hissi, ilgi azlığı

·         Özgüven ve özsaygı eksikliği

·         İnsanlara güvenmeme veya güven arayışı

·         Çeşitli öfke bozuklukları

·         Erken yaşta başlayan cinsellik

Erkeklerde Görülen Hiperseksüalite (Satiriazis) Nedenleri

·         Narsistik kişilik özellikleri ve kendine hayran olma hali

·         Cinsel istismar sonrasında görülebilen “Gücü geri kazanma” arzusu

·         Kendini ispatlama ve onaylanma ihtiyacı

·         Bastırılmış duygular

·         Sevgi açlığı ve güven eksikliği

Hiperseksüalite Belirtileri

·         Aşırı cinsel düşünce ve yoğun fantezi kurma dürtüsü

·         Mastürbasyon veya seks planları sebebiyle günlük aktivitelere zaman ayıramama ve sonucunda gelişen iletişimsizlik/asosyallik gibi problemler

·         Günün büyük bir kısmı pornografik içerikler izleme, sürekli seks/sanal seks yapma ihtiyacı ve taciz eğilimi

·         Artan cinsel istek sebebi ile kendisinin veya karşındakinin görebileceği zararları düşünmeden hareket etme, sağlıklı düşünememe hali (Korunmasız cinsel ilişki, istismar vs.)

·         Yaşanan yoğun cinsel doyumsuzluk ile birlikte sürekli eş değiştirme, aldatma ve yeni partner arayış

·         Stresli olaylara bir çeşit tepki olarak cinsel davranışlara yönelim gösterme

·         Ödül olarak görülen sayısız cinsel birliktelikler

Hiperseksüalite Tedavisi

Seks bağımlılığı olduğunu kabul edip tedavi olmak isteyenlerin sayısı az olsa da, başvurulan psikiyatri kliniğinde tedavi süreci başlar. Psikiyatrist, bu bağımlılığın ayırıcı tanısını yapar ve var ise altında yatan tıbbi nedenler araştırılır. Aşırı cinsel isteğin sebebine göre başka bölümlerden konsültasyon istenebilir ve ona göre ilaç tedavisine başlanabilir. Çoğunlukla minimum 6 ay olmak üzere 2 yıla kadar (kişiden kişiye değişiklik gösterebilir), yoğun psikoterapi, çift terapisi ve davranışsal terapi seansları gerçekleştirilerek sorunun kaynağının yok edilmesi sağlanır. Alınan bu cinsel terapi seanslarına gerekirse çeşitli antidepresanlar, antiandrojenler, antipsikotikler ve anksiyolitikler eşlik edebilir. Bu süreçte görülen destek ve duygu durumu, tedavinin başarısı adına çok önemlidir.

Hiperseksüalite Önlenebilir mi?

Hiperseksüalite gibi rahatsızlıkların temeli çocukluk çağlarında atılmaktadır ve bu husustaki en büyük sorumluluk kuşkusuzdur ki ebeveynlere aittir. Ev ortamında gerekli olan huzur hali kaybedilmemeli, çocuklar ilgi ve sevgiden mahrum bırakılmamalıdır. Her çocuğun doğru cinsel eğitim alma hakkı gözetilmelidir ve bu konunun takibi yapılırken sorulan her soruya doğru/anlaşılır bir dilde cevap verilmelidir. Bireylerin psikolojisini olumsuz etkileyebilecek her türlü faktör ortadan kaldırılarak bu yöndeki davranışlardan kaçınılmalı ve ileride oluşabilecek sorunların bilincinde olunmalıdır.

Seks bağımlılığı olan insanlar, bunun önlenilebilir bir hastalık olduğunun farkına varıp, gerekli adımları atarak profesyonel destek almalıdır. Ayrıca bu bireylerden vazgeçilmemeli, başarıya ulaşan zorlu bir tedavi süreci ile topluma geri kazandırılmalıdırlar.