DELİ DOKTORUUUUUUU !!!!!!

Stres ve problemler herkesin günlük hayatındaki bir kısmınını etkilemektedir. Günümüzde bir çok  kişi’ Psikolojim çok bozuk, aslında benimde psikologa çok ihtiyacım var’. ‘Hayatımda büyük sıkıntı yok ama yine de psikologa gitsem benim için ne gibi bir  faydası olur?’ ‘Psikologa ne zaman gidilir?’  gibi sıkça sorulan sorulardandır… Bu yüzden bu konulara değinmek istiyorum.

Herkesin kendini sıkıntılı, üzgün ve kaygılı hissettiği bir dönemler vardır. Bazen yaşanılan bir olaydan etkilenir, bazen de hayatımızdaki yeni bir değişikliğe ayak uydurmakta zorluk yaşayabiliriz.. Herkesi etkileyen durumlar çok  farklı olabilir.‘Kendim hallederim / kendim halletmeliyim’ düşüncesi genellikle kişiyi destek almaktan  alıkoyar .İnsanların yaşanılan sorunlarla baş edebilme becerileri de kişiden kişiye değişmektedir. Sorunlarla baş etmek için bazılarımızın aklına psikologdan destek almalı mıyım?düşüncesi gelir.

Psikologdan destek alma düşüncesi kimileri tarafından olumsuz karşılanabilmektedir. Son zamanlarda psikologa gitmek için ‘ağır ruhsal bozukluğa sahip ’ olunması inancı azalmış olsa da psikologdan destek almayı zayıflık gibi düşünebilir.

İnsanlar hayatlarında bir problemle karşılaştıklarında kimi zaman bu problemle baş edemeyeceklerini düşünebilirler ve bazı çözüm yolları denerler. Bunlardan biri etrafında güvendikleri insanlara fikir danışırlar ve bu fikir danışılan kişi genellikle; aile, arkadaş, akraba ve komşulardır. Ancak çoğu zaman bu kişiler, ya sizin tarafınızdadır ve sizin duymak istediklerinizi söylerler. Diğer çözüm yolu ise kimseye danışmadan kendilerince birkaç çözüm yolu bulup deneyebilirler. Çözüm yollarını denedikleri halde sorunlarını çözemedikleri durumlarda, yaşanılan durumla birlikte olumsuz düşünceler ve duygular içerisinde olduklarında psikolog desteğine ihtiyaç duyabilirler. Bu süreçte yaşanılan stresle birlikte çeşitli fiziksel belirtiler, uyku, iştahta değişim, sık hasta olma gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Kaygı, üzüntü, gerginlik, gibi olumsuz duygular hissedebilir. ‘Her şey kötüye gidiyor.’, ‘Sorunların altından kalkamıyorum.’, ‘Her zaman haksızlığa uğruyorum.’, gibi olumsuz düşüncelerle birlikte kişinin günlük yaşantısına devam etmesinde güçlükler yaşayabilir. Yaşanılan bu sürecin sonucunda kişi eğer terapiye giderek sorunlarına çözüm kavuşturabileceğine inanıyorsa psikologa başvurabilir.

Terapi sürecinde psikolog akıl veren kişi değildir. Konuşarak danışanın sorunlarını anlayan ve daha sonra kendi çözüm kaynaklarını keşfetmesine yardımcı olan kişidir. Psikolog size, kendinizi farklı bir gözden görebilme imkanı sunarken, objektif ve yargılamadan sizin kendinizi daha iyi tanımanıza ve anlamanıza yardımcı olacaktır. Bu sebeple, sağlıklı bir zihinle, daha anlamlı bir hayat için psikologa başvurabilirsiniz.

Kişiler psikoloğa sadece problemlerin olduğu zaman mı gitmelidir ?

Ben bunu şu şekilde örneklemek istiyorum. Arabayla gece vakti bir yola çıktınız ve bu yolda iki tane seçenek  çıktı  seçenekler şunlar :

Bir yolda etrafında manolyolar var diğer  yolda da akasyalar ve ikisinde de dikenler …

Şimdi düşünme zamanı yanınızdakilere ve kendinize en az zararlı istediğiniz yere gitmek istiyorsunuz. İki yolda hoşunuza gidecek olaylar ve bu olayların sonucunda  karşılaşacağınız sonuçlar var

Şimdi bu nokta da psikolog devreye girer ve size belli başlı telkinler ile farkındalık oluşturur. Bir psikoloğun da tam da yapması gereken işte budur .çünkü siz bir vaka ile karşılaştığınız zaman kendinizi 1000 lerce halkanın içinde düşünün ordan dışarıyı görmeniz çok zor ama bir terapist için çok basitdir. Güvenip onunla olduğunuzda hiçbir sorun olmayacağınızdan emin olabilirsiniz. Gerekli ödevler de yapıldığında şahane…

Psikolog  Barış Yılmaz